"Çerkeslerin acısı acımızdır"

YAŞAM 21.05.2021 - 15:46, Güncelleme: 19.01.2023 - 05:57
 

"Çerkeslerin acısı acımızdır"

CHP Karacabey İlçe Başkanı Gönül Avil, 21 Mayıs 1864 Çerkes soykırımı ve sürgününün 157. yıldönümüne ilişkin basın açıklamasında bulundu. Başkan Avil, " Çerkeslerin (adige) yas'ı yasımız,acısı acımızdır." dedi.

   CHP Karacabey İlçe Başkanı Gönül Avil, yazılı olarak yaptığı basın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;    "Rusların Kuzey Kafkasya Halklarını yenilgiye uğrattığı 21 Mayıs 1864 günü Çerkeslerin  Yas Günü olarak kabul ediliyor. Savaşın sona ermesiyle Çerkeslere ''ya Kuban steplerine ya da Osmanlı topraklarına ''GÖÇ'' koşulu dayatıldı. Aylarca soğukta kendilerini taşıyacak gemileri bekleyen Çerkeslerin birçoğu açlıktan ve salgın hastalıktan ölürken,büyük  bir kısmı da bir an önce gitmek için bindikleri küçük teknelere balık istifi doldurulduğu için Karadeniz'in karanlık sularına gömüldü.(Günümüzde Asya ve Afrikalı göçmenlere Akdeniz ve Ege denizinin mezar oluşu gibi)Kıyıya çıkanları bekleyen tehlike ise açlık ve veba salgınıydı.    Kafkas savaşı sürerken daha 1856 yılında Rusya ile Osmanlı Devleti anlaşmıştı. Rusya, Çerkeslerin  kendi topraklarından uzak bir yere yerleştirilmesini istiyordu. Kendi sınır bölgesinde yerleştirilecek Çerkesleri bir tehdit olarak görüyordu.    Osmanlının ise Çerkesleri kabul etmesinin başlıca nedeni savaşlar sebebiyle Müslümanların azınlığa düştüğü topraklarda Hıristiyan  nüfusu dengelemek ve sınır boylarında savaşçı  Çerkeslerden tampon bölgeler oluşturmak , her savaşta biraz daha azalan orduyu savaş deneyimi olan Çerkeslerle takviye etmek.    Ruslar tarafından Karadeniz kıyılarına sürülen Çerkesler aylarca soğukta aç, susuz, kendilerini Osmanlı topraklarına götürecek gemileri bekledi . Rusya'nın tahsis ettiği gemiler on binlerce insanı Sinop, Trabzon, Samsun, İstanbul,Varna, Burgaz ve Köstence limanlarına ulaştırmaya yetmiyordu. Yanlarına ancak taşıyabilecekleri kadar yiyecek alabilen Çerkesler açlıktan kırılmaya başlamışlardı.  Bu arada salgın hastalıklar başlamış, ölümler katlanarak artmıştı.    Kafkasya'da köle ticareti yapan aç gözlü Osmanlı denizcileri bu kez büyük vurgunu kaçırmamak için küçücük gemilerine  yüzlerce insanı tıka basa doldurmaktan çekinmiyordu. Bu gemiciler, yol ücretini ödemeyen Çerkeslerden 30 yolcu başına bir çocuğu köle olarak alıyordu. Köle olarak alınan bu çocuklar, köle pazarlarında satılıyordu.    Osmanlı Devleti, Balkanlarda Hıristiyan azınlığın ayaklanmalarını bastırmak amacıyla savaşı Çerkeslerin büyük bir bölümünü bu bölgelere yerleştirdi.    Ancak 1877-1877 Osmanlı-Rus  savaşı sonunda imzalanan Berlin anlaşmasıyla Rusya Çerkeslerin uzak bölgelere gönderilmesi şartını koydu. Çerkeslere yine göç yolları görünmüştü. Bu kez Ortadoğu topraklarına, Suriye, Ürdün, Filistin çöllerine gönderilen Çerkeslerin önemli bir kısmı göç yollarında yaşamını yitirdi.    1850'lerde başlayan Çerkes göçü aralıklı olarak 1910'lu yıllara kadar sürdü.Bir yaprak gibi, dillerini bilmedikleri topraklarda o diyardan bu diyara savrulan Çerkeslerin göç yollarında 500 bini yaşamını yitirdi. O nedenle Çerkesler kitlesel göçün başladığı 21 Mayıs gününü '' YAS GÜNÜ'' olarak kabul ediyor ve göç yolunda yitirdiklerini anıyor.    1894 yılındaki Büyük Çerkes  Sürgünü'ne tanıklık eden 91 yaşındaki bir Çerkesin Gürcü tarihçiye söyledikleri şöyledir:    ''Deniz kıyısında yedi yıl boyunca atılmış kemikler vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı.  Deniz yedi yıl boyunca karpuz gibi insan kafataslarını atıyordu. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem.    Birinci Dünya Savaşında Çerkes subayların, komutanların yararlılıkları,hizmetleri her türlü övgünün üstündedir.    Anlattığımız olayların kısaca özeti şudur; Çerkesler,Ruslar tarafından bugünkü anlatımıyla soykırıma tabi tutulmuşlardı. Bu bir ''Çerkes  tehciri''  dir.    Günümüz insanlığı Adığe (Çerkes) soy kırımını görmezlikten gelse de Karadeniz'in soğuk ve derin suları, Çerkes  soykırımına ve acısına şahittir.    Yas'ınız yasımız, acı'nız  acımızdır. Sürgün yollarında yaşamlarını yitiren tüm Çerkeslere Allahtan rahmet diliyor,hayatta olan dik duruşlu, kişilikli ve kimlikle torunlarına da sevgiler, saygılar sunuyorum."
CHP Karacabey İlçe Başkanı Gönül Avil, 21 Mayıs 1864 Çerkes soykırımı ve sürgününün 157. yıldönümüne ilişkin basın açıklamasında bulundu. Başkan Avil, " Çerkeslerin (adige) yas'ı yasımız,acısı acımızdır." dedi.

   CHP Karacabey İlçe Başkanı Gönül Avil, yazılı olarak yaptığı basın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;

   "Rusların Kuzey Kafkasya Halklarını yenilgiye uğrattığı 21 Mayıs 1864 günü Çerkeslerin  Yas Günü olarak kabul ediliyor. Savaşın sona ermesiyle Çerkeslere ''ya Kuban steplerine ya da Osmanlı topraklarına ''GÖÇ'' koşulu dayatıldı. Aylarca soğukta kendilerini taşıyacak gemileri bekleyen Çerkeslerin birçoğu açlıktan ve salgın hastalıktan ölürken,büyük  bir kısmı da bir an önce gitmek için bindikleri küçük teknelere balık istifi doldurulduğu için Karadeniz'in karanlık sularına gömüldü.(Günümüzde Asya ve Afrikalı göçmenlere Akdeniz ve Ege denizinin mezar oluşu gibi)Kıyıya çıkanları bekleyen tehlike ise açlık ve veba salgınıydı.

   Kafkas savaşı sürerken daha 1856 yılında Rusya ile Osmanlı Devleti anlaşmıştı. Rusya, Çerkeslerin  kendi topraklarından uzak bir yere yerleştirilmesini istiyordu. Kendi sınır bölgesinde yerleştirilecek Çerkesleri bir tehdit olarak görüyordu.

   Osmanlının ise Çerkesleri kabul etmesinin başlıca nedeni savaşlar sebebiyle Müslümanların azınlığa düştüğü topraklarda Hıristiyan  nüfusu dengelemek ve sınır boylarında savaşçı  Çerkeslerden tampon bölgeler oluşturmak , her savaşta biraz daha azalan orduyu savaş deneyimi olan Çerkeslerle takviye etmek.

   Ruslar tarafından Karadeniz kıyılarına sürülen Çerkesler aylarca soğukta aç, susuz, kendilerini Osmanlı topraklarına götürecek gemileri bekledi . Rusya'nın tahsis ettiği gemiler on binlerce insanı Sinop, Trabzon, Samsun, İstanbul,Varna, Burgaz ve Köstence limanlarına ulaştırmaya yetmiyordu. Yanlarına ancak taşıyabilecekleri kadar yiyecek alabilen Çerkesler açlıktan kırılmaya başlamışlardı.  Bu arada salgın hastalıklar başlamış, ölümler katlanarak artmıştı.

   Kafkasya'da köle ticareti yapan aç gözlü Osmanlı denizcileri bu kez büyük vurgunu kaçırmamak için küçücük gemilerine  yüzlerce insanı tıka basa doldurmaktan çekinmiyordu. Bu gemiciler, yol ücretini ödemeyen Çerkeslerden 30 yolcu başına bir çocuğu köle olarak alıyordu. Köle olarak alınan bu çocuklar, köle pazarlarında satılıyordu.

   Osmanlı Devleti, Balkanlarda Hıristiyan azınlığın ayaklanmalarını bastırmak amacıyla savaşı Çerkeslerin büyük bir bölümünü bu bölgelere yerleştirdi.

   Ancak 1877-1877 Osmanlı-Rus  savaşı sonunda imzalanan Berlin anlaşmasıyla Rusya Çerkeslerin uzak bölgelere gönderilmesi şartını koydu. Çerkeslere yine göç yolları görünmüştü. Bu kez Ortadoğu topraklarına, Suriye, Ürdün, Filistin çöllerine gönderilen Çerkeslerin önemli bir kısmı göç yollarında yaşamını yitirdi.

   1850'lerde başlayan Çerkes göçü aralıklı olarak 1910'lu yıllara kadar sürdü.Bir yaprak gibi, dillerini bilmedikleri topraklarda o diyardan bu diyara savrulan Çerkeslerin göç yollarında 500 bini yaşamını yitirdi. O nedenle Çerkesler kitlesel göçün başladığı 21 Mayıs gününü '' YAS GÜNÜ'' olarak kabul ediyor ve göç yolunda yitirdiklerini anıyor.

   1894 yılındaki Büyük Çerkes  Sürgünü'ne tanıklık eden 91 yaşındaki bir Çerkesin Gürcü tarihçiye söyledikleri şöyledir:

   ''Deniz kıyısında yedi yıl boyunca atılmış kemikler vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı.  Deniz yedi yıl boyunca karpuz gibi insan kafataslarını atıyordu. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem.

   Birinci Dünya Savaşında Çerkes subayların, komutanların yararlılıkları,hizmetleri her türlü övgünün üstündedir.

   Anlattığımız olayların kısaca özeti şudur; Çerkesler,Ruslar tarafından bugünkü anlatımıyla soykırıma tabi tutulmuşlardı. Bu bir ''Çerkes  tehciri''  dir.

   Günümüz insanlığı Adığe (Çerkes) soy kırımını görmezlikten gelse de Karadeniz'in soğuk ve derin suları, Çerkes  soykırımına ve acısına şahittir.

   Yas'ınız yasımız, acı'nız  acımızdır. Sürgün yollarında yaşamlarını yitiren tüm Çerkeslere Allahtan rahmet diliyor,hayatta olan dik duruşlu, kişilikli ve kimlikle torunlarına da sevgiler, saygılar sunuyorum."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler