Basın açıklamasına İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamları anlatarak başlayan Koçak, iktidarı, Güney Afrika’nın İsrail aleyhine açtığı soykırım davasına destek olmaya çağırdı. Koçak, “Coğrafyamızdaki terörün kaynağı ABD ve İsrail’dir. ABD ve İsrail’le askeri ve stratejik iş birliği içerisinde olan bir ülke, gerçek anlamda terörle mücadele edemez. Bir taraftan terörü finanse eden, silah ve mühimmat desteği sağlayan ABD, diğer taraftan terörün hem finansörü hem de bizzat uygulayıcısı İsrail’le iş birliği içerisinde olmak, işledikleri suçlara ortak olmak manasına gelir. İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’de binlerce çocuk katledildi ve bu katliamlara devam ediyor. Diğer taraftan limanlarımızdan İsrail’e mal taşıyan gemiler gitmeye devam ederken, Türkiye Futbol Federasyonu, Türkiye Basketbol Federasyonu ve Türkiye Voleybol federasyonları İsrail’i açıkça destekleyen firmalara sponsorluk veriyor. İsrail’i besleyen firmalara sponsorluk vermek; Filistin davasına ihanet, Filistin hassasiyeti olan Müslümanlarla alay etmektir. Yazıklar olsun” dedi.

     TBMM Genel Kurulunda görüşülen İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili olarak Koçak, “İsveç yönetimi ve diğer Batılı ülkeler İsrail’in Gazze’deki soykırımına karşı herhangi bir tepki göstermiyorlar. Aksine bu ülke yönetimleri İsrail’in suç ortağı olmaktan çekinmiyorlar. İktidar, katliamlar yapan İsrail’in destekçisi İsveç’i NATO üyesi yapıyor. Verilen bir ödevin gereği olarak bu üyeliği onaylıyorlar. Ama lafa baktığınızda iktidar sözleriyle İsveç’i asıp kesiyor. Tıpkı İsrail’i asıp keserken gemiler gönderdiği, firmalarına sponsorluk verdiği gibi. İsveç nasıl olur da bizim kutsalımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara izin verir ve bu çirkin saldırılara ifade özgürlüğü kılıfı giydirir? Evet, şimdi o İsveç’i NATO üyesi yaptılar, Görevde oldukları süre boyunca yaptıkları en istikrarlı şey; Avrupa Birliği ve ABD’nin verdiği ödevleri eksiksiz yerine getirmektir. İsveç’in NATO üyeliği de o ödevlerden birisidir” ifadelerini kullandı.

      Emeklilere yapılan zam oranını eleştiren Koçak, “İktidar 2024 yılını “Emekliler Yılı” ilan etti. Tabii ki herhangi bir sorun olmasaydı bunu emeklilerimiz için bir jest olarak değerlendirebilirdik. Ancak baktığımızda açlık sınırı 14 bin 431 lira iken emeklilerimizi 10 bin lira aylık maaşa layık görüyorlar. Emeklilerimiz içerisinde aldığı aylıkla ev geçindiren, çocuk okutan emeklilerimiz var. Allah aşkına soruyoruz, 10 bin lira ile hangi yarayı saracak, hangi derde derman bulacaklardır? Evvela Allah’tan korkmak, kuldan utanmak gerek!” dedi.