DEMİREL’DEN BAKAN KURUM’A “DENİZ SALYASI” SORULARI
Demirel, müsilaj da denilen ve su yüzeyinden
derinliklere uzanan bu tabakanın balıkçı teknelerine ve ağlarına zarar verdiği gibi çevre
duyarlılığı olan herkeste “neden önlem alınmıyor” sorularını akla getirdiğini vurguladığı
mektubunda şu görüşlere yer verdi:
“BU SORUN 2008’DEN BU YANA GÖRÜLÜYOR AMA ÖNLEM ALINMIYOR”
“2008 yılından beri ortaya çıkan bu durum, her yıl biraz daha artmış ve şu anda ise çok daha
kötü bir duruma dönmüştür. Bu sorunun ortaya çıkmasına yol açan genel sebep olarak; iklim
değişiklikleri, küresel ısınma ve deniz içi sirkülasyonun azalması üzerinde durulmaktadır.
Özelde ise; Marmara Denizi’nin soğuyamamasının yanı sıra arıtma sistemlerinin
kullanılmaması ile sanayi ve evsel atıkların denize verilmesinin yarattığı kirlilikler korkutucu
duruma gelmemize sebep olmuştur. Son aylarda başlayan bu durum halen devam etmektedir.
Balıkçılar bu yüzden av sezonunda çalışamayıp sonrasında da perişan oldukları gibi, turizm
açısından da önümüzdeki yaz aylarında Marmara’da denize girebilmenin mümkün
olamayacağı bile konuşuluyor…
Havaların ısınmasıyla deniz salyası denilen bu oluşumlar yüzeye çıkmaya başlamış, görüntü
ve koku olarak herkesi rahatsız eder duruma ulaşmıştır. Bu durum, deniz canlılarını da
etkilemekte ve büyük zararlara sebep olmaktadır. Müsilaj tabakası, başta İstanbul ve Bursa
olmak üzere Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm illere kaygı yaşatmaktadır. Bursa’nın
Marmara Denizi’nde kıyısı olan Mudanya, Gemlik ve Karacabey ilçelerimizde de bu tabaka
gözlenmektedir. Gemlik Körfezi’nin ise deniz salyasından görece daha yoğun etkilendiğini
ifade etmek gerekir.
Geçen 12 yılı aşkın süredir, deniz salyasın önüne geçilmesi ve bu durumdan korunmak adına
plan program ve çalışmaların yapılmadığı ortadadır. Sahip olduğumuz muhteşem denizimizi
ve deniz canlılarını bu oluşumlara kurban etmemeliyiz.
Bugüne kadar yapılmamış olanları tartışmakla zaman kaybetmeden; ileriye dönük hemen
harekete geçilmesi gerekmektedir. Marmara Denizi bölgenin kirlilik yükünü artık
kaldıramamaktadır. Bu yükün azaltılması adına planlama ve çalışmalar hızlandırılmalıdır.
Marmara Denizi’ne bırakılan atık miktarı kesinlikle azaltılmalı ve evsel arıtma sistemlerinin
etkin olarak kullanılması için gerekli çalışmalar ve denetimler artırılmalıdır.
Ülke politikası olarak; sıcaklık değişiklikleri ve iklimle ilgili sorunlara çözüm olması
açısından uzun vadeli çalışmalar yapılması gerekmektedir.”
DEMİREL’DEN BAKAN KURUM’A “DENİZ SALYASI” SORULARI
TBMM’de CHP adına görev yaptığı 22 ve 23’ncü dönemlerde çevre ve şehircilik konularına
da hassasiyet göstermiş bir Bursa Milletvekili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat
Kurum’a çeşitli sorular da yönelten Demirel, “Sayın Bakan, Marmara Denizi’ne kıyısı olan
şehirlerimiz adına kaleme aldığım bu mektupta yer alan aşağıdaki sorularımın yanıtlarını
öğrenmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.
Demirel’in mektubunda Bakan Kurum’a yönelttiği sorular şöyle:
1)“Müsilaj”, “kaykay” ya da “deniz salyası” adı verilen bu jelimsi tabakanın tanımlanması
ve önlenmesine dönük herhangi bir çalışma yapıldı mı? Kısa vadede bu konuyla ilgili acil
çözüm planı ve çalışmaları yapıldı mı? Yapıldı ise bunlar nelerdir?
2)Müsilaj tabakasının tarımsal üretimde kullanılabileceğine dönük çeşitli açıklamalar
gündeme geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında bu
konuda bir görüşme-inceleme-araştırma yapıldı mı?
3)Merkezi hükümet ve yerel yönetimler ile Üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile bir
araya gelerek durum değerlendirilip, eylem planı çalışmaları yapıldı mı? Yapıldıysa
nelerdir?
4)Evsel atıkların gerektiği gibi arıtılmadan kesinlikle Marmara Denizi’ne bırakılmamasına
dönük bir çalışma gerçekleştirildi mi?
5)Sanayi bölgelerindeki arıtma tesislerinin Bakanlığınız tarafından çok sıkı denetlenmesine
dönük bir çalışma yürütüldü mü?
6)Bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek için en kısa zamanda detaylı bir açıklama yapılacak
mı?