KANSERE KARŞI SAVAŞI KAZANMAK MÜMKÜN

Kanserin farkında olarak, bu tabloya son verilebileceğini belirten Türkiye İş
Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır
Söğütözü Hastanesi Tıbbı Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, kansere
karşı savaşta gerçek başarının, kansere sebep olan etkenlerden uzak
durularak ve erken teşhisin yakalanarak sağlanacağının altını çizdi.
Vücudun kendi hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalması ile ortaya çıkan kanser, vücudun onarım ve
bağışıklık mekanizmalarından kaçarak, sağlıklı dokulara zarar veriyor. Vücudu harap ederek yol açtığı
fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra psikolojik, sosyolojik ve ekonomik yükü ile de zorlayan kanser, önemli
bir halk sağlığı problemi olarak karşımıza çıkıyor.
Bu büyük halk sağlığı probleminde, çevresel faktörlerin önemli bir rol oynadığını vurgulayan Bayındır
Söğütözü Hastanesi Tıbbı Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, “İnsan vücudundaki kurulu
düzen, bazen dış etmenler nedeniyle sekteye uğruyor. Kanser gelişiminde bu dış etmenlere karsinojen
deniliyor. Ağız ve nefes yoluyla alınan birçok madde karsinojen olabiliyor. Dünya üzerinde halen satışı
yasal olan, insan eliyle üretilen en tehlikeli karsinojen ise sigara! Sigara vücutta en sık ağız boşluğu,
yutak, nefes borusu, yemek borusu, mide, bağırsak, akciğer, mesane, böbrek, pankreas tümörleri ile
ilişkili. Sigara vücuda girdiği noktadan çıktığı noktaya kadar her noktada kanser yapabiliyor” diye
konuştu.
OBEZİTEYE DİKKAT!
Diğer bir karsinojen durumun ise obezite olduğunu belirten Doç. Dr. Ece Esin, aşırı kilolu olmanın,
dengesiz beslenmenin ve hareketsizliğin bağırsak kanseri, mide kanseri, rahim kanseri, pankreas

kanseri ile ilişkili olduğunu söylerek, “Kanserden kaçınmak için bilinen kanser yapıcılardan uzak
durmak şart” dedi.
ERKEN TEŞHİS, ELİMİZDEKİ EN GÜÇLÜ SİLAH
Her tümör tipinde farklı olmakla birlikte çoğunlukla kanser oluşumu uzun bir zaman aralığında
gerçekleşiyor. Kanser hücreleri vücutta hasar yaratacak aşamaya gelene kadar bazen bir belirti
oluşturmadan da var olabiliyor.
Tıbbı Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ece Esin, “Bir ordu ile savaşa girdiğinizde düşman ordunun
toplanmasına ne kadar izin verirseniz savaşı yenme şansınız o kadar azalır. Kanser ile savaşta da
durum benzerdir” diyerek, tümörü erken safhada tespit etmenin, henüz kontrolden tam çıkmamışken
yakalamanın ve yok etmenin, kanseri yenebilmek için başlıca silah olduğuna dikkat çekti.
Henüz şikâyete yol açmamış bir kanserin, en iyi fark edilme yolunun tarama testleri olduğunu
hatırlatan Doç. Dr. Ece Esin, “Meme kanseri, kolon kanseri, rahim ağzı (serviks) kanseri, prostat
kanseri, cilt kanseri, bazı akciğer kanserleri için geliştirilen ve tüm risk grubu topluma uygulanabilen
tarama yöntemleri ile erken teşhisi mümkün olabiliyor” dedi.
KANSERİN FARKINDA OLMALI, KANSERDEN UZAK OLMALIYIZ
Son yıllarda tıp alanındaki gelişmelerin aynı hızda onkoloji alanına da yansıdığını söyleyen Bayındır
Söğütözü Hastanesi Tıbbı Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, cerrahi yöntemlerin başarısı,
kemoterapinin faydasının artması ve bireyselleştirilmiş tedaviler sayesinde kanserin artık giderek
daha tedavi edilebilir bir hastalık haline geldiğini belirtti. Doç. Dr. Ece Esin, tüm bu gelişmelere
rağmen, kansere karşı savaşta gerçek başarının, kansere sebep olan etkenlerden uzak durularak ve
erken teşhisin yakalanarak sağlanacağının altını çizdi.