Türk Eğitim-Sen Bursa 3 Nolu Şube Başkanı Altuğ Meşe, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bilindiği üzere hem ülkemiz, hem dünyamız Covid-19 tipi koronavirüs ile mücadele etmekte. Kulun kula kötülüğünden o kula kul olanlar etkilenmezdi. Garip, her zaman ve her yerde garip kalırdı;  güçlü gücüne güç katarak büyümeye devam eder, kendisini adeta yenilmez bir titan gibi görürdü. Çin’de başlayıp dalga dalga tüm dünyayı etkisi altına alan bu salgının tıbbi açıdan geçerli bir tedavi yöntemi olmaması sebebiyle zenginle fakir, güçlüyle zayıf arasında kısmi de olsa bir çaresizlik anlamında adalet sağlanmış oldu. Yokluğu yok bilenler için şüphesiz bu ağır bir imtihandır. Bizler tabii ki kimsenin başına bir hastalık gelsin istemiyoruz, ancak bu salgın karşısında nasıl ki eşit bir çaresizliği paylaşıyorsak, sosyal ve toplumsal alanda da sağlıklı günlerde güzelliği, emeği ve insanca yaşamak için ne gerekiyorsa her şeyi adil paylaşmayı istiyoruz. Allah gelen Ramazan’ın bereketi yüzü suyu hürmetine inşallah en kısa sürede bu illetten kurtulmamızı nasip eder.

   Ben, insanlık tarihi boyunca dünyaya yön veren en büyük medeniyeti inşa etmiş bir milletin ferdi olarak her zaman onur duydum. Çağ açıp çağ kapatan, Akif’in deyimiyle tarih sahnesinden silinmeye yüz tuttuğunda; “Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.” diyerek Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğmasını bilen bir milletin ferdi olmak elbette birçok düşman edinmeye vesiledir, bunu da bilirim. İnsan ömrü için uzun ama bir devlet için kısa sayılabilecek bir zaman, 100 yıl önce karşılaştığı her zorluğun üstesinden gelen, şimdi bize medeni diye gösterilmeye çalışılan ‘tek dişi kalmış canavar’a diz çöktüren, bu da yetmiyormuş gibi içimizdeki hainlerle uğraşırken onca sefalete, yokluğa, çaresizliğe rağmen şimdilerde bir asrı deviren meclisimizi kuranları saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun, Allah hepsine rahmet eylesin.

   Dünyada Birleşmiş Milletler’e üye olup tanınan 193, tanınmayan 13 ülkeyle beraber toplamda 206 tane ülke bulunuyor. Bu ülkeler arasında sadece bizim ülkemizde çocuk bayramı var. Bu bayram son yıllarda çeşitli bahanelerle kutlama coşkusundan uzaklaştırılmaya çalışılsa da, her geçen gün sahip çıkanı daha da artmakta. Salgın hastalık nedeniyle resmi ve coşkulu bir kutlama planlanması olmasa bile milletimizin bayramına sahip çıktığı görülmekte. Sosyal medyada ellerinde bayraklar, şiirler okuyan çocuklar, apartmanını süsleyen insanlar, 23 Nisan akşamı için evlerinin pencerelerinden katılabilecekleri organizasyonlar tertipleyen değer bilen insanlarla dolu. Milletin hiçbir resmi telkin ya da yönlendirme olmadan milli değerlerine sahip çıkması milletimiz ve devletimiz için oldukça önemlidir.

   Bizler, içinden geçtiğimiz zor günleri göz önünde bulundurarak milli ve manevi anlamda birbirimize daha yakınlaşmalıyız, destek olmalıyız. Başlayan Ramazan ayı sebebiyle daha önceden sokaklarda göstere göstere yapılan zengin iftarlar, krallara layık iftar sofraları yerine bir elin verdiğini diğeri görmeyecek şekilde paylaşımlarda bulunmalıyız. Salgın sebebiyle işinden çıkmak zorunda kalan vatandaşımıza devletin el uzatmasını beklemeden sahip çıkmalıyız. Bizler millet olarak aşımızı paylaşmayı severiz. En zor zamanlarda bile bir lokma ekmeğimizi ikiye bölmüş kimseyi aç bırakmamışız. Gün yine birlik olma günü, beraberce sıkıntılardan kurtulma günüdür.

   Adındaki Türk ibaresini taşımaktan gurur duyduğum Bursa 3 Nolu Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı olarak; Yüzyıl önce milletin iradesini hakim kılıp; ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır!’ diyerek bizlere bugünler için bile yol gösteren Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle yad ediyor, milletimizin 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Ramazan ayının da milletimize ve Müslüman kardeşlerimize hayırlı olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.”