Türkiye Tüm Enerjisini Rüzgardan Karşılayabilir!

Geleceğini rüzgâr enerjisi sektöründe şekillendirmek isteyen gençlere online eğitim ve
belgelendirme fırsatı sunan Windbaba’nın Stratejik Çözüm Ortağı ve Akredite Kobi
Danışmanı Bülent Yüce, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’mızın Stratejik Planı’nda
potansiyel kurulu gücümüz; 10 bin MW’ı denizüstü (offshore), 38 bin MW’ı da karasal
(onshore) olmak üzere toplam 48 bin MW olarak açıklanıyor. Ülkemizdeki rüzgâr
ölçümlerinin Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC) standartlarına göre
yenilenmesi halinde, bu potansiyelin en az iki katına çıkacağı görülecektir. Biz de
Windbaba olarak rüzgar ölçümü konusuna verdiğimiz verdiğimiz önemi, ayrı bir eğitim
başlığı açarak göstermiş bulunuyoruz.” dedi.
// “5 MT/SN RÜZGÂR HIZINDA BİLE SANTRALLER ÇALIŞIYOR”
2015 yılında Enerji Bakanlığı tarafından yayınlanan Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası’nda
(REPA) yapılan ölçümlerin Türkiye üzerinde 7,5 metre/saniye ve üzerinde rüzgâr hızı olan
yerleşim yerleri baz alınarak hesaplandığını hatırlatan Bülent Yüce, gelişen malzeme
teknolojileri sayesinde 5 mt/sn rüzgâr hızında bile santrallerin çalışabildiğini, rüzgâr ölçüm
teknolojilerinde ise dünyada baş döndüren gelişmeler olduğunu hatırlattı.
Santral ölçeklerinin de on yıl önce ile kıyaslanmayacak ölçüde büyüdüğünü sözlerine
ekleyen Yüce, şu değerlendirmeyi yaptı:
// BAKANLIĞA GÖRE 10 BİN MW, WINDEUROPE’A GÖRE EN AZ 30 BİN MW”

2

“Tüm sektörün veri olarak kabul ettiği REPA, Türkiye'de yer seviyesinden 50 metre
yükseklikte ve 7,5 m/s üzeri rüzgâr hızlarına sahip alanlarda 5 MW/km2 gücünde
rüzgâr santrali kurulabileceği kabul ediliyor. Ortaya konulan 48 bin MW potansiyel güç
rakamına karşılık gelen yüzölçümü ise Türkiye’nin sadece yüzde 1,30'unu oluşturuyor.
Keza on yıl önce 1 MW’lık rüzgâr santrali ciddi bir büyüklük olarak görülürken, bugün
tek bir santralin 10 MW’ın üzerinde kapasiteye sahip olabildiğini görüyoruz. Ülkemizde
geçen yıl inşa edilen projelerin pek çoğu 3,5-4 MW kapasiteye sahip santrallerden
oluşuyor. REPA’ya göre ülkemizin offshore RES potansiyeli 10 bin MW olarak
açıklanırken Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği (Windeurope), bu potansiyelin en az 30 bin
MW olduğunu söylüyor. Aynı şekilde karada kurulacak santraller için yapılan rüzgâr
ölçümlerinin yüksek teknolojiye ve standarda sahip cihazlarla yapılması durumunda,
Türkiye’nin sadece rüzgâr enerjisinde dev bir yenilenebilir enerji potansiyeli ile
karşılaşacağını rahatlıkla görebiliyoruz. Tüm bu veriler dikkate alındığında ülkemizin
yeni bir Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası (REPA) yayınlaması gerektiğini ve potansiyel
güç rakamlarını gerçekçi şekilde revize ederek yenilenebilir enerji politikasını yeniden
şekillendirmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

RAKAMLARLA TÜRKİYE’DE RÜZGÂR ENERJİSİ SEKTÖRÜ
 Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) verilerine göre, Türkiye’nin 2006 yılında
sadece 51 MW olan rüzgar enerjisi kurulu gücü, 2020 sonunda 9 bin 245 MW’a ulaştı.
Kurulu gücün 2030 yılında 25 bin MW’a ulaşması öngörülüyor.
 Türkiye’deki her beş rüzgâr santralinden birisine ev sahipliği yapan İzmir, 2020 yılı
Temmuz ayı itibarıyla bin 806 MW kurulu güç ile Türkiye’de rüzgâr enerjisinin
başkenti konumunda.
 Türkiye’de kurulu RES’lerin 2019 yılında ürettiği 20 milyar kWh’lık elektrik enerjisi ile
Türkiye’nin 900 milyon dolarlık enerji ithalatının önüne geçilirken; bu enerji sayesinde
spot piyasa fiyatları düşürülerek tüketicinin cebinden daha az para çıkması sağlandı.
 Türkiye'de rüzgar enerjisi sektöründe faaliyet gösteren 79 firma; 6 kıtada 44 ülkeye rüzgâr
enerjsi ekipmanı ihraç ediyor. Bu firmaların cirosunun yaklaşık yüzde 70'ini ihracat
oluşturuyor.
 2019 yılında rüzgâr enerjisi kurulu gücünü 15.4 Gigavat (GW) artırarak 205 GW’a
ulaştıran Avrupa, elektrik ihtiyacının 15’ini rüzgârdan karşılıyor. 2050 yılı hedefi ise
Avrupa kıtasında tüketilen enerjinin yüzde 50'sini rüzgâr karşılamak.
 Dünyanın önde gelen bağımsız denetim kurumlarından KPMG’nin verilerine göre,
2040 yılında rüzgâr enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payı, bugünkü 4
seviyesinden yaklaşık dokuz kat artışla yüzde 34’e ulaşacak.