"Devleti yönetenler hukuka karışamaz"

     Gündemin sıcak maddesi olan Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyım atanması ile ilgili sözlerine devam eden Koçak, vakıflara kayyım atanmasının hem geçmişimiz hem de demokrasimiz için kabul edilemez olduğunu belirterek, “Böyle bir durum ne adaletle ne demokrasi ile bağdaşmıyor. Bundan dolayı ümit ediyoruz ki bu karar Cumhurbaşkanı tarafından düzeltilir. Çünkü bu tip kararlar bizi, başka kararlara öncülük edebileceği için endişeye sevk ediyor” dedi.      FETÖ’den yargılanan eski Korgeneral Metin İyidil’in yargılanmasında yaşanan olaylar üzerinden ülkede adaletin içinde bulunduğu durum hakkında değerlendirmeler yapan Koçak, “Bu olay ile ilgili Adalet Bakanı tarafından yapılan soğukkanlı ve yerinde olan açıklamalar ilk aşamada içimize su serpmişti. Ancak şimdi o sözler de havada kaldı. Kararlar doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı tarafından alınıyor. Üçüncü sınıf derebeyliklerde bile böyle bir adalet anlayışı olmaz. Devletin başındaki kişiler hâkim değildir. Mahkeme kararına müdahale edemez ve etmemelidir. Mahkemeler artık hukuka değil, Cumhurbaşkanı’na bakıyor. Hâkim ve savcılar ‘yerlerimizi nasıl koruruz’ diye düşünerek hareket ediyorlar” ifadelerini kullandı.      15 Temmuz darbe girişimi kapsamında müebbet hapis cezası alan askeri okul öğrencisi oğlu için eylemler gerçekleştiren Melek Çetinkaya’ya yönelik polis müdahalelerine değinen Koçak, “Daha askeri silsilede görev almayan öğrenciyi hükümete darbe yapmaktan hapse atıyorsunuz. Sonra da annesi buna karşı tepki gösterince tartaklanıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanım, siz de 20 yıl önce bu tip hukuksuzluklar ile karşılaştınız, hapisler yattınız. Şimdi nasıl böyle bir şeye müsaade edebiliyorsunuz? Eninde sonunda İlahi adalet tecelli eder. Bu nedenle ben Sayın Cumhurbaşkanı’ndan bu iki konuyu düzeltecek adımlar bekliyoruz” dedi.      Dış politika ile sözlerine devam eden Koçak, Libya’da yaşananlar ile ilgili toplanan Berlin Konferansı hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Libya’da yaşanan son gelişmeler dünya genelinde yakından takip ediliyor. Çünkü Libya sadece Libya’dan ibaret değil. Biz bugüne kadar tırmanan bu gerginliğin askeri çözümün değil, diplomatik ve siyasi bir çözüm ile sonlandırılmasını istiyor ve bu çağrıyı tekrarlıyoruz. Berlin’de yapılan bu zirve bu nedenle herkesin dikkatini çekti. Ancak İslam coğrafyasındaki kalıcı barış Berlin’de, Londra’da, Washington’da yapılacak toplantılar ile değil, İstanbul’da, Şam’da, Bağdat’ta yapılacak toplantılar ile sağlanır.”      Libya ile bağı olmayan, sadece bölgenin petrolüne ve doğal gazına göz diken ülkelerin yaklaşımının endişe verici olduğunu vurgulayan Koçak, bu ülkelerin çözüm için değil menfaatlerini pekiştirmek ve kollamak için müdahale ettiklerini belirtti. Suriye’deki gelişmelerin endişe verici olduğunu belirten Koçak, şunları kaydetti: “Ümit ederiz ki Suriye’de yaşanan acı tecrübeler tüm insanlık için ders vesilesi olsun. Milyonlarca insanın kanı üzerinden kimse siyaset yapmaya kalkışmasın. Kimse evinden ve ülkesinden göç etmek zorunda olan milyonlarca masumu görmezden gelmesin. Temennimiz başta ülkemiz ve yakın coğrafyamız olmak üzere dünyada yaşanan çatışmaların diyalog ve müzakere zemininde çözüme kavuşturulmasıdır.”      İç politikada ise ekonomide yaşanan sorunların başı çektiğini ifade eden Koçak, “İnsanımız artık geçinemiyor. Elektrik ve doğalgaz faturaları can yakar hale geldi. Ancak hükümetin açıkladığı enflasyon rakamlarına göre hiç sorun yok. Neredeyse kendileri de buna inanacak. Allah akıl fikir versin. İnsanlar sosyal medyada faturalarını birbirlerine gönderiyor” dedi.      Koçak açıklamalarına şöyle devam etti: “Bütün dünyada doğalgaz fiyatları yüzde 50’den fazla düşerken Türkiye’de ise yüzde 50 artıyor. Bunun tek sebebi var. Bu idareciler bütçeyi denkleştiremiyorlar. Çünkü aldıkları borçların hem taksitlerini hem de faizlerini ödemeye mecburlar. Bu yüzden vergi ve zam dışında hiçbir şey bilmiyorlar. Bugüne kadar aldıkları parayı üretime değil, gösterişe, betona harcadılar. Kızılderililer betonun faydası olmadığını 300 yıl önce anladı ama arkadaşlar halen daha bu durumu anlamadı. Varsa yoksa yol, köprü.”      İç politikadaki FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili tartışmalara değinen Koçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP’nin FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması yönündeki talebine ilişkin “Varsa ispat edin” açıklamasını polemik olarak değerlendirerek, “FETÖ ile olan mücadeleyi yürüten iktidardır, muhalefet değil. İktidar hatta bu konuyu bir numaralı meselesi olarak görüyor. Ancak konuya ülke menfaati olarak değil, kendi siyasi menfaati yönünden yaklaşıyor” dedi.      Köklü sorunlara kalıcı çözümler yerine makyaj yapılmasını doğru bulmadıklarını, öğrencilerin ara tatile girdiği bugünlerde eğitim ile ilgili de partisinin görüşlerini de paylaşan Koçak, “Ne yazık ki bütün alanlarda olduğu gibi eğitim konusunda da tablo tam bir keşmekeş. Bu durumda en çok mağduriyeti ise öğretmenler çekiyor. Sözleşmeli öğretmenlerin kadro ve eşit hak beklentileri halen karşılanamadı. 3600 ek gösterge sözü yerine getirilmedi. Öğretmen atama veya yer değiştirme ile ilgili sorunlara çözüm getirilmedi. Öğretmen açığı bir türlü kapatılamıyor. Ders ücretlerindeki adaletsizlik giderilemiyor. Okulların bütçe sorunları bir türlü bitmiyor. Bu açığı da veliler kapatmak zorunda kalıyor. Öğretmenlik meslek yasası çıkarılmalıdır.” dedi.