"Kriz atlatılsa bile etkileri 10 yıl sürecek"

YAŞAM 25.04.2020 - 14:57, Güncelleme: 19.01.2023 - 05:57
 

"Kriz atlatılsa bile etkileri 10 yıl sürecek"

Saadet Partisi İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Ekren, yaptığı basın açıklamasıyla koronavirüsle mücadele eden dünyanın ve Türkiye’nin ekonomik durumunu değerlendirdi.

 Koronavirüs sonrası muhtemelen dünyanın ekonomik ve siyasal düzeninin yeniden şekilleneceğinin altını çizen Ekren, “Küresel çapta servet ve gelir el değiştirecektir. Yeni güç odakları ortaya çıkacak, insanlık için yeni bir dönem başlayacaktır. Bu yeni dönem için aslında zaman gelip geçmekteydi. Küresel güç odakları, güçlerini kaybetme pahasına değişim ve dönüşüm taraftarı değildiler. Onlar inanıyorlardı ki ‘kuvvet yani güç bir üstünlük nedenidir.’ Hâlbuki insani değerler açısından kuvvet değil, zayıf da olsa ‘haklı olmak üstünlük’ nedenidir” dedi.      Dünya sistemini genel hatlarıyla değerlendiren Ekren,  “Küresel ekonomi daralmaktadır. Bu daralma devam edecektir. Daralmanın ne kadar süreceği ise bilinmemektedir.  Küresel daralma hem reel ekonomide, hem finansal piyasalarda sert düşüşler meydana getirmektedir. Bu düşüş sonrası yeniden bir çıkış, eski seviyeye geliş henüz beklenmemektedir. Koronavirüs krizi dünya nüfusunun asgari yüzde 6’sını etkileyecek gibidir. Türkiye’nin payı da o nispette önemli olacaktır. Dalgalar halinde gelecek koronavirüsün kanatlı ve ayaklı hayvanlara bulaşmayacağını kimse garanti edemez. Bu durumda, insanların geçim şartları, gıda ihtiyacı son derece zorlaşacak demektir. Dolayısıyla alınması gerekli tedbirler de bu boyutlarıyla değerlendirilmelidir” dedi.      Koronavirüs krizi atlatılsa bile krizin etkilerinin on yıl devam edeceğinin öngörüldüğünü belirten Ekren, şöyle devam etti: “Bu dönemde, ileriye yönelik olarak; tarım politikaları revize edilmeli, tarımda ithal odaklı politikalar terk edilmelidir. Anadolu toprağında asırlardır gelişmiş olan yerli tohum merkezli bir tarımsal üretim sistemi geliştirilmelidir. Tarımsal faaliyetler stratejik olarak görülmeli, bu alanda Ar-Ge faaliyetleri yoğun olarak teşvik edilip geliştirilmelidir. Tarımsal ürün artışı komşu ülkelerin ve diğer ülkelerin ihtiyacı göz önünde bulundurularak yönlendirilmeli, iklim ve toprak verimliliği çerçevesinde ürün artışı en az yirmi katına çıkarılmalıdır. Tarımsal endüstri de buna paralel olarak teşvik edilmelidir.  Tarım ve sanayide arz merkezli politikalarla Türkiye, bölgenin en güvenilir ve en güçlü ekonomisine sahip kılınmalıdır. Topraklarımızın bir kısmını üretim dışı bırakan zirai ilaç ve zehirlerin yasaklanması da bu tedbirlere ilave edilmelidir.”      Ekren, bu süreçte alınacak bazı tedbirleri şu şekilde özetledi: “En kısa zamanda tarımsal üretimde kendi kendine yeterli ülke haline tekrar gelmeliyiz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle üç aylık gibi kısa süreliğine de olsa, demir-çelik ürünleri ithalatına getirilen ek vergiler, tarım sektörü için de getirmelidir.  Kriz merkezli benzeri politikalar, tarımsal sanayi yanında diğer sanayi sektörlerini de kapsamalıdır.  Politika jargonunda dört beyazdan biri olan ‘şeker’ stratejik madde olarak korunmalıdır. Daha düne kadar şeker ihracatçısı Türkiye’ asla  ‘şeker ithal eden’ ülke durumuna düşürülmemelidir. Bu çerçevede; özelleştirme yoluyla satılan şeker fabrikalarının, şartnamelerindeki ‘üretimin devamı’ şartını yerine getirmeyenlerden alınarak, yeniden aktif hale dönüştürülmelidir. Pancar üretimi ve üreticisi özellikle desteklenmelidir.”       “Güneşi bol ve havadar geniş Anadolu topraklarını ‘Yenilenebilir Enerji Üretimi’ platosuna dönüştürmeliyiz. Küresel çaplı bu yatırımlar enerji üretimi yoluyla 2050 yılına kadar dünya GSH’ye 98 trilyon katkı sağlayabilecektir. İlave olarak, 42 milyonu doğrudan, +21 milyon da yan alanlarda istihdam imkânı sağlayabilecektir. Ülke ekonomisini güçlendirecek, kalkındıracak, milletimizin refah seviyesini yükseltecek bu yatırımlara, finansman konularında, devlet de ortak olmalı, üretimde verimlilik sağlandıktan sonra hisse senetlerini halka devretmelidir. Yatırımların aksamaması için gerektiğinde Merkez Bankası kaynakları kullanılmalıdır. Böylece hükümetler ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine, büyümesine ve güçlenmesine iradelerini koymalıdır.”
Saadet Partisi İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Ekren, yaptığı basın açıklamasıyla koronavirüsle mücadele eden dünyanın ve Türkiye’nin ekonomik durumunu değerlendirdi.

 Koronavirüs sonrası muhtemelen dünyanın ekonomik ve siyasal düzeninin yeniden şekilleneceğinin altını çizen Ekren, “Küresel çapta servet ve gelir el değiştirecektir. Yeni güç odakları ortaya çıkacak, insanlık için yeni bir dönem başlayacaktır. Bu yeni dönem için aslında zaman gelip geçmekteydi. Küresel güç odakları, güçlerini kaybetme pahasına değişim ve dönüşüm taraftarı değildiler. Onlar inanıyorlardı ki ‘kuvvet yani güç bir üstünlük nedenidir.’ Hâlbuki insani değerler açısından kuvvet değil, zayıf da olsa ‘haklı olmak üstünlük’ nedenidir” dedi.

     Dünya sistemini genel hatlarıyla değerlendiren Ekren,  “Küresel ekonomi daralmaktadır. Bu daralma devam edecektir. Daralmanın ne kadar süreceği ise bilinmemektedir.  Küresel daralma hem reel ekonomide, hem finansal piyasalarda sert düşüşler meydana getirmektedir. Bu düşüş sonrası yeniden bir çıkış, eski seviyeye geliş henüz beklenmemektedir. Koronavirüs krizi dünya nüfusunun asgari yüzde 6’sını etkileyecek gibidir. Türkiye’nin payı da o nispette önemli olacaktır. Dalgalar halinde gelecek koronavirüsün kanatlı ve ayaklı hayvanlara bulaşmayacağını kimse garanti edemez. Bu durumda, insanların geçim şartları, gıda ihtiyacı son derece zorlaşacak demektir. Dolayısıyla alınması gerekli tedbirler de bu boyutlarıyla değerlendirilmelidir” dedi.

     Koronavirüs krizi atlatılsa bile krizin etkilerinin on yıl devam edeceğinin öngörüldüğünü belirten Ekren, şöyle devam etti: “Bu dönemde, ileriye yönelik olarak; tarım politikaları revize edilmeli, tarımda ithal odaklı politikalar terk edilmelidir. Anadolu toprağında asırlardır gelişmiş olan yerli tohum merkezli bir tarımsal üretim sistemi geliştirilmelidir. Tarımsal faaliyetler stratejik olarak görülmeli, bu alanda Ar-Ge faaliyetleri yoğun olarak teşvik edilip geliştirilmelidir. Tarımsal ürün artışı komşu ülkelerin ve diğer ülkelerin ihtiyacı göz önünde bulundurularak yönlendirilmeli, iklim ve toprak verimliliği çerçevesinde ürün artışı en az yirmi katına çıkarılmalıdır. Tarımsal endüstri de buna paralel olarak teşvik edilmelidir.  Tarım ve sanayide arz merkezli politikalarla Türkiye, bölgenin en güvenilir ve en güçlü ekonomisine sahip kılınmalıdır. Topraklarımızın bir kısmını üretim dışı bırakan zirai ilaç ve zehirlerin yasaklanması da bu tedbirlere ilave edilmelidir.”

     Ekren, bu süreçte alınacak bazı tedbirleri şu şekilde özetledi: “En kısa zamanda tarımsal üretimde kendi kendine yeterli ülke haline tekrar gelmeliyiz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle üç aylık gibi kısa süreliğine de olsa, demir-çelik ürünleri ithalatına getirilen ek vergiler, tarım sektörü için de getirmelidir.  Kriz merkezli benzeri politikalar, tarımsal sanayi yanında diğer sanayi sektörlerini de kapsamalıdır.  Politika jargonunda dört beyazdan biri olan ‘şeker’ stratejik madde olarak korunmalıdır. Daha düne kadar şeker ihracatçısı Türkiye’ asla  ‘şeker ithal eden’ ülke durumuna düşürülmemelidir. Bu çerçevede; özelleştirme yoluyla satılan şeker fabrikalarının, şartnamelerindeki ‘üretimin devamı’ şartını yerine getirmeyenlerden alınarak, yeniden aktif hale dönüştürülmelidir. Pancar üretimi ve üreticisi özellikle desteklenmelidir.”

      “Güneşi bol ve havadar geniş Anadolu topraklarını ‘Yenilenebilir Enerji Üretimi’ platosuna dönüştürmeliyiz. Küresel çaplı bu yatırımlar enerji üretimi yoluyla 2050 yılına kadar dünya GSH’ye 98 trilyon katkı sağlayabilecektir. İlave olarak, 42 milyonu doğrudan, +21 milyon da yan alanlarda istihdam imkânı sağlayabilecektir. Ülke ekonomisini güçlendirecek, kalkındıracak, milletimizin refah seviyesini yükseltecek bu yatırımlara, finansman konularında, devlet de ortak olmalı, üretimde verimlilik sağlandıktan sonra hisse senetlerini halka devretmelidir. Yatırımların aksamaması için gerektiğinde Merkez Bankası kaynakları kullanılmalıdır. Böylece hükümetler ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine, büyümesine ve güçlenmesine iradelerini koymalıdır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler