"MKEK tavrı tekrar gözden geçirilmeli!"

 Geçtiğimiz günlerde Mısır yönetiminin verdiği idam kararları hakkında açıklamalar yapan Koçak, “Mısır’da gündeme getirilen idam cezalarını endişeyle karşılıyoruz. Bu idamlar bir ihtilal döneminin arkasından olağanüstü şartlarda alınan kararlardır. Bundan dolayı hem Mısır yönetimini hem de ilgili bütün Mısır makamlarını bu konuda itina göstermeye davet ediyoruz. Haksız ve yanlış yönetimler her zaman ülke yönetimlerine ciddi zararlar vermiştir. Biz özellikle kardeş ülke Mısır’ın yeniden bir itibar kaybetmesine gönlümüz rıza göstermiyor” dedi.      AKP tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunun (MKEK) anonim şirket olması yönündeki öneriyi de değerlendiren Koçak, “Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu bir kurum olmaktan çıkarılıp anonim şirket hüviyetine büründürülmeye çalışılıyor. Bu karar verilmiş aslında. Bunun bir özelleştirme adımı olduğu kanaatine hâkimiz. Bu kurum tarihi bir kurumdur. Türkiye’nin savunma sanayinde çok önemli bir yer işgal etmiştir. Geçmişte Kırıkkale nüfusu burada çalışan insanlardan oluşmuştur. Vakti zamanında o fabrikada çalışan sayısı 20 bine kadar dayanmışken bugün bu rakam bin 500’e kadar inmiş bulunuyor. Bizler iktidarın bu noktadaki tavrını bir kere daha dikkate alınması gerektiğini söylemeyi görev addediyoruz” ifadelerini kullandı.      Pandemi yasaklarına karşın 1 Temmuz itibariyle başlayacak yeni normalleşme kararını değerlendiren Koçak, “1 Temmuz’dan itibaren kısıtlamaların kaldırılacağı açıklandı. Bu durum, bir rahatlama getirecek elbette. Ancak esnafımız için bu sürecin faturası çok ama çok ağır oldu ve düzelebileceğine inanmıyoruz. İktidarın sorunlara karşı aktif adımlar atması gerekli. Bir esnafın batması ve kapanması orada çalışan insanların zarar görmesine vesile oluyor. Burada iktidarın çok ama çok titiz davranması gerekir. Bugüne kadar geç ve eksik yürütülen süreç daha zor bir dönemin habercisi olma mahiyetinde kalır. Yanlış, geç ve eksik süreç yönetimi nedeniyle zor günler yaşayan insanımıza en azından bundan sonra destek olunmalı” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “30 yaşından önce kimse evlenmiyor” sözünü hatırlatan Koçak, gençlerin ekonomik sorunlar dolayısıyla evlenemediğini ifade ederek, “Cumhurbaşkanımız, ‘Yeni moda başladı; 30 yaşından önce kimse evlenmiyor.’ diyor. Gençler evlenmiyor mu evlenemiyor mu? Eğer gençler çalışamıyorsa, kendilerinin borçlarını dahi ödeyemiyorlarsa ailelerine muhtaçlarsa nasıl evlenecek? Düğün masrafları, yeni bir ev kurmak ve eşya masrafları için bugün en az 100-150 bin lira para gerekiyor. Ailelerinin gücü de yok devlet de destek vermiyor. Borçla hayata başlamak zorunda kalıyorlar. Borçla hayatlarına başlayan iki işsiz insan nasıl yeni hayatlarına başlayacak?” ifadelerini kullandı.      Afganistan’a asker gönderilmesi konusuna da değinen Koçak, “Son dönemde Afganistan’a asker gönderme gündeme geldi. Bu asker gönderme, ne Afgan hükümetinin ne de Taliban’ın talebiyle oldu. Doğrudan doğruya ABD’nin talebiyle böyle bir durumla karşı karşıyayız. Geçmişte de NATO çerçevesinde Afganistan’a asker gönderme konusunda Türkiye zorlandı, daha doğrusu Türkiye’yi zorladılar. Bunun üzerine şöyle bir karar alınmıştı, evet peki biz Afganistan’a asker gönderelim ancak bir şartla; bizim askerimiz kabul korumanın dışarısına çıkmayacak sadece kabul korumasında önemli görev üstlenecek ama çatışmanın içine girmeme kararındayız, denmişti. Bu karar isabetli bir karardı. Orada bugüne kadar askerimiz bulundu, zaman zaman şehir içerisindeki çatışmalara da müdahil olma mecburiyetinde kaldı ancak iç savaşta hiç taraf tutmadı, yer almadı. Geçmişte biz Afganistan’daki çatışmalara Afgan halkının yanında durarak taraf olmuştuk. Ruslar Afganistan’ı işgal ettiğinde, mücahitlere bütün dünyadan, bütün İslam ülkelerinden ve Türkiye’den de yardımlar gitmişti. Ne için, dışarıdan gelen bir işgale karşı direnenlere destek olmak için. Sonra Ruslar çıkarıldı bir yönetim oluşturuldu ancak bu sefer ABD olaya müdahil oldu, NATO müdahil oldu. Şimdi biz, onlar oradan kuvvetlerini geri çekerken, onların yerine görev almaya davet ediliyoruz. 40 kere düşünmek lazım. Biz bir ülkenin iç çatışmasında taraf olursak, haklı haksız ayırmıyoruz, o zaman istesek de istemesek de çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalırız” dedi.