“YARININ TÜRKİYE’SİNDE ADİL DEVLET İNŞA EDİLECEKTİR”

     Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye’ye davet edilen İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un ziyaretinden vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Koçak, dünyanın İsrail’in terör faaliyetlerine suskun olduğunu kaydederek, “Dünya bir yana dursun maalesef iktidarın İsrail’e olan yaklaşımı bile bu terör devletinin daha da şımarması için yetti de arttı. Herzog’un ziyaretiyle kendini daha mutlu addedecek olan bir Cumhurbaşkanımız var, maalesef. Bunu biz söylemiyoruz, kendisi söylüyor. Bu ziyaretle mutlu olacakmış. Aklınızı başınıza, vicdanınızı yüreğinize devşirin. Bu ziyaret henüz gerçekleşmemişken içinde bulunduğumuz Kudüs Haftası’nı bir fırsat bilin, ona göre bir fikir ve vicdan muhasebesi yapın. Herzog’un elindeki Müslüman kanı elinize bir kez bulaşırsa bir daha çıkmaz bunu da iyi bilin” dedi.      Rusya’nın Ukrayna’ya gerçekleştirdiği saldırının bölgeyi ve bütün dünyayı ilgilendirdiğini ifade eden Koçak, iktidarın, herkes ile bir araya gelerek bir istişare masası kurması gerektiğini belirterek, “Bütün dünya gündemini işgal eden Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerginlik maalesef bölgemizi ve bütün dünyayı ilgilendiren bir işgal hareketine döndü. Cumhurbaşkanından ümit ederdiz ki TBMM’yi ve bütün siyasi partileri bir araya getirerek bir görüşme gerçekleştirsin ama bugüne kadar gerçekleşmedi. Hep kapalı kapılar arkasında gerçekleştirildi bu toplantılar. Çatışan ülkeler bir masada bir araya geliyor. Biz neden bir araya gelmeyelim. Şu anda çatışan Ukrayna ve Rusya yetkilileri bile bir masaya oturup meseleleri görüşebiliyorlarken biz neden görüşmeyelim” dedi.      Batı ülkelerinin savaş dolayısıyla sığınan insanlara ilişkin açıklamalarını hatırlatan Koçak, yapılan açıklamaları ikiyüzlülük örneği olduğunu vurgulayarak, “Ukrayna’dan komşu ülkelere sığınanlara karşı ‘bunlar bizim gibi beyaz ve Hristiyan. Bunlar Afrika’dan gelmiyorlar’ gibi kurulan ifadeler tam bir alçaklığın ifadesidir. Bu noktada Türkiye de bölge ülkelerden biri olarak bu krizden etkileniyor. Türkiye, Montrö Sözleşmesi’nin kendisine sağladığı hakları çok iyi kullanmalı ve böylece savaşın ülkemizi daha da etkilemesinin önüne geçmelidir. Dünyanın, barışı dilinden düşürmeyen birliklere değil; gerçekten barışı tesis edecek adımlar atan bir birliğe ihtiyacı var. Türkiye acilen D-8’lere öncülük etmeli ve lider ülke konumuna yükselmelidir” dedi.      Ekonomik sorunların büyüyerek devam ettiğini ifade eden Koçak, birden fazla maaş alan yöneticileri hatırlatarak, “4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 552 TL’yi bulmuş, yoksulluk sınırı ise 15 bin 139 TL olmuş. Bugün Türkiye’de yıllarca çalışan bir memur 15 bin lira maaş alamıyor. Bazıları 2,3,4 yerden maaş alarak bu eksikliği kapatıyor. Devletin ete kemiğe büründüğü, devlet hizmetlerini yürüten memurlarımız bile yoksulluk sınırı altında yaşıyorsa, Türkiye’nin büyüdüğünü, zenginleştiğini söyleyenler bunu nasıl söyleyebiliyorlar?”       Mutabakat ile gelecekte adil bir devlet inşa edileceğini vurgulayan Koçak, ‘Yarının Türkiye’sinde millet iradesinin de kötüye kullanımının önüne geçileceğini ifade etti. Koçak, “Adalet ve hukuku önceleyen, ‘Yarının Türkiye’sinde temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı, liyakatin, ehliyetin, şeffaflığın esas alındığı adil bir devlet inşa edilecektir. Artık hiç kimse korkuları köpürterek milletin iradesini kötüye kullanamayacak. Ölümü gösterip sıtmaya razı edemeyecek. Adaletsizlik içinde yaşamak mümkün oluyor da adil devlet niçin olmasın. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir sistem oluyor da adil paylaşım neden olmasın. Gece gündüz çalışıp açlık sınırında yaşatan bir düzensizlik oluyor da hepimiz için İnsanca Yaşam neden olmasın. Adil Devlet mutlaka kurulacak, adil paylaşım mutlaka yapılacak ve insanca yaşam tesis edilecek” dedi.      Muhalefet partileri tarafından hazırlanan ‘ Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ mutabakatının Türkiye’nin geleceği için çok önemli bir hareket olduğunu ifade eden Koçak, “Eski korkuların küflenmiş tartışmaların herkesin yorulduğu kısır çekişmelerin hakim olduğu Türkiye defterini kapatmak istiyoruz. Kinden ve rövanş almaktan beslenen siyasete son vermek istiyoruz. Dünün kinini tutanlar, bugün adaleti sağlayamazlar. Geçmişe takılıp kalanlar yarınları kuramazlar” dedi.