Bozbey: Depreme dayanıklı Bursa, öncelikli hedefimiz
Bozbey: Depreme dayanıklı Bursa, öncelikli hedefimiz
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Şubat ayı değerlendirme toplantısında kentsel dönüşüm ve dirençlilik konularında önemli açıklamalarda bulundu. Bursa’nın aktif fay hatlarının kesiştiği bir noktada yer aldığını hatırlatan Başkan Bozbey, “Kentimizin deprem riskine karşı dayanıklı hale getirilmesi, sadece bugünün değil, geleceğin Bursa’sı için de kritik bir öneme sahiptir. Bu doğrultuda kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırdık. Depreme dayanıklı Bursa, öncelikli hedefimizdir” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Şubat ayı değerlendirme toplantısında kentsel dönüşüm ve dirençlilik konularında önemli açıklamalarda bulundu. Bursa’nın aktif fay hatlarının kesiştiği bir noktada yer aldığını hatırlatan Başkan Bozbey, “Kentimizin deprem riskine karşı dayanıklı hale getirilmesi, sadece bugünün değil, geleceğin Bursa’sı için de kritik bir öneme sahiptir. Bu doğrultuda kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırdık. Depreme dayanıklı Bursa, öncelikli hedefimizdir” dedi.
Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’ndaki Şubat ayı değerlendirme toplantısına, Başkan Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları, daire başkanları ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Başkan Mustafa Bozbey, kentsel dönüşüm ve dirençlilik başta olmak üzere birçok başlıkta önemli açıklamalarda bulundu.
Kentsel dönüşümde yeni dönem
Bursa’yı yaşanabilir, dirençli ve sürdürülebilir bir geleceğe taşımanın en büyük öncelikleri olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, kentsel dönüşümü sadece fiziksel bir yenilenme olarak değil, yeşil alanları, sosyal donatıları, ulaşım altyapısını ve toplumsal dayanışmayı içeren kapsamlı bir süreç olarak gördüklerini belirtti. Hedeflerinin insan odaklı, doğayla uyumlu ve kültürel mirası koruyan projeler hayata geçirmek olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Bursa’daki tarihi ve kültürel mirasın zaman içindeki plansız yapılaşma ve depreme dayanıksız yapı stoku nedeniyle risk altında olduğunu dile getirdi. Bu nedenle Bursa’da insan odaklı ve sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm modelini oluşturmayı hedeflediklerini anlatan Başkan Bozbey, “Bursa, aktif fay hatlarının kesiştiği bir noktada yer alıyor ve tarih boyunca da birçok yıkıcı deprem yaşamıştır. Kentimizin deprem riskine karşı dayanıklı hale getirilmesi, sadece bugünün değil, geleceğin Bursa’sı için de kritik bir öneme sahiptir. Bu doğrultuda bilimsel veriler ışığında kentimizin risk haritalarını oluşturarak kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırdık. Depreme dayanıklı Bursa, öncelikli hedefimizdir. Hedeflerimiz, riskli bölgelerin belirlenmesi ve önceliklendirilmesi, zemin etütleriyle yapı güvenliğinin artırılması, kent dokusuna uygun, sürdürülebilir dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi, vatandaşlarımızın haklarını koruyan, uzlaşı odaklı bir dönüşüm modeli oluşturulmasıdır. Bu kapsamda kentimizin her köşesinde kapsamlı bir dönüşüm seferberliği başlattık” diye konuştu.
“Bursa'da, varlığı tespit edilmiş 9 fay hattı bulunuyor”
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmaları ve yeni projeleri de basın mensuplarıyla paylaşan Başkan Bozbey, Bursa’nın depremselliği ile ilgili sunum yaptı. Bursa’nın aktif deprem üreten önemli bir tektonik kuşak bölgesinde yer aldığını ve tarih boyunca yıkıcı depremlerle karşı karşıya kaldığını anlatan Başkan Bozbey, bunlardan en önemlilerinin 1855 yılında meydana gelen depremler olduğunu hatırlattı. 28 Şubat 1855 Bursa Depremi’nin merkez üssünün Uluabat Gölü’nün güneyinden geçen Uluabat fayı üzerinde olduğunun düşünüldüğünü söyleyen Başkan Bozbey, “En büyük hasar, Kestel'den Akçalar'a kadar uzanan bölgede gözlenmiştir. 11 Nisan 1855 depreminin merkez üssünün ise şehir içinde, Uludağ eteklerini takip eden kırıklar üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Daha yakın tarihlerde ise 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki Kocaeli Depremi, Marmara Denizi içine uzanan Kuzey Anadolu Fayı’nın bölgemiz için büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu göstermiştir. Sismik tehlike analizleri yapılırken iki ana unsur üzerinde durulmalıdır. Deprem üretebilecek aktif fay hatları ve bölgenin zemin yapısı. Bursa'da, MTA tarafından resmî olarak varlığı tespit edilmiş 9 fay hattı bulunmaktadır” dedi.
“Zemin yapısını detaylı şekilde analiz edebildiğimiz noktaya geldik”
Bursa’nın deprem riski altında olduğunun bilindiğini, ancak bugüne kadar yaşanan afetlerden ders çıkarılmadığını söyleyen Başkan Bozbey, deprem başta olmak üzere tüm doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak için kentin tüm kurumlarının ve halkın el ele vermesinin, bir kentsel dirençlilik seferberliğinde yer almasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Japonya Uluslararası İş Birliği Ajansı (JICA) ile birlikte yürüttüğü ‘Bursa Deprem Riskini Azaltma ve Önleme Projesi’nin 2023-2026 yıllarını kapsayan üç buçuk yıllık bir süreç boyunca devam edeceğini açıklayan Başkan Bozbey, “Bu projenin en önemli çıktısı, Bursa’nın Kentsel Dirençlilik Planı’nın oluşturulması olacak. Projemiz kapsamında Prof. Dr. Şerif Barış, Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu ve Prof. Dr. Beyhan Bayhan’dan akademik destek alıyoruz. Projemizin üç önemli çıktısı bulunuyor. Birincisi, deprem riskinin, bina riskinin, altyapı ve kamu binalarının riskinin değerlendirilmesidir. İkincisi, kentsel dirençlilik planının hazırlanmasıdır. Bu plan, makro ve mikro anlamında üst ölçekli, alt ölçekli planlara da veri teşkil edecek. Üçüncüsü, planı tüm dokümanlarla entegre edeceğiz. Böylece bölgede yaşanacak bir depremde kayıpları minimize etme şansımız olacak. 2013 yılında Tübitak–Marmara Araştırma Merkezi ile birlikte yürütülen Bursa Sismik Tehlike Değerlendirme Projesi’nin verilerini güncelleyerek, yeni zemin etütleri ve Japon uzmanların katkılarıyla değerlendirmeler yaptık. Bu çalışmalar sonucunda kentimizin zemin yapısını en detaylı şekilde analiz edebildiğimiz bir noktaya geldik” diye konuştu.
“Yapı envanterinin de bu verilere eklenmesi gerekir”
Nüfusun büyük çoğunluğunun yaşadığı Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçeleri için mikro bölgeleme etütleri gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Bozbey, Yıldırım ve Osmangazi ilçelerindeki çalışmaların tamamlandığını, Nilüfer için de çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Elde edilen verilerin, mevcut zemin değerlendirmesiyle bütünleştirildiğini ve yeni veriler geldikçe güncellenmeye devam edildiğini anlatan Başkan Bozbey, böylece kentin zemin yapısını en detaylı şekilde analiz edebilir hale geldiklerini dile getirdi. MTA verilerine göre kentten geçen tüm fayların ve resmi olarak tescillenmemiş, ancak bilim insanlarının tespit ettiği ‘havza-kesen’ fayları için 12 farklı deprem senaryosu oluşturduklarını belirten Başkan Bozbey, “Bu çalışmalar, kentin sismik risklerini ortaya koyan çok önemli bilimsel veriler sağlamaktadır. Ancak, deprem riskini belirlemek için sadece zemin verileri yeterli değildir. Yapı envanterinin de bu verilere eklenmesi gerekir. Bu kapsamda, Bursa’daki yapı stokunu detaylıca analiz ettik. Geçmiş yıllarda tespit edilen 520.000 bina bulunuyordu. Bugün bu sayı 628.000’e ulaştı. Binaların yapım yılı, bulunduğu zemin, kat sayısı gibi verileri dijital ortamda analiz ettik. Akademik danışmanlarımız ve Japon uzmanlarımızın belirlediği kriterlere göre bu yapıların afet risk durumunu tespit ettik. En kötü senaryoda 122.000 binanın deprem riski taşıdığını, yaklaşık 26.000 binanın ise yıkılma tehlikesi altında olduğunu ortaya koyduk. Yalnızca bina stokunu değil, kamu binalarını, okulları, hastaneleri, barajları, altyapı tesislerini, köprüleri, raylı sistemleri, havaalanını ve limanları da afet direnci açısından inceledik. Japon uzmanlarımız saha tespitleri yaparak analizler gerçekleştirdi. Böylece, kamu yapılarının ve altyapı tesislerinin risk analizlerini de projemize dahil etmiş olduk” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.