‘Gücün hukuku değil, hukukun gücü işletilmeli’

SİYASET 19.09.2022 - 15:36, Güncelleme: 19.01.2023 - 05:58
 

‘Gücün hukuku değil, hukukun gücü işletilmeli’

Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunurken, Eylül ayının son yüzyılda insanlık tarihinde önemli kırılma noktalarına sahip olduğunu hatırlattı.

   Koçak, “11 Eylül saldırıları, ABD açısından evrensel değerlerin, insan haklarının, hukukun rafa kaldırıldığı bir tarih oldu. Irak işgal edildi, Afganistan yağmalandı. 12 Eylül 1980 ise Türkiye’de insan haklarının, hukukun, adaletin rafa kaldırıldığı bir tarih oldu” ifadelerini kullandı. İkiz Kuleler’e yapılan saldırılar ile İslam coğrafyasının felakete sürüklendiğine dikkat çeken Koçak, 12 Eylül 1980 yılında gerçekleştirilen darbenin ise Türkiye’de benzer sonuçlara sebep olduğunu belirtti. Koçak, “12 Eylül 1980’de, haksız ve hukuksuz yere bir sürü masumun canı yandı. Aylarca cezaevlerinde tutuldular. Milyonlarca insan o dönemin iktidar sahipleri tarafından ‘fiş’lendi. Yüz binlerce insan, dönemin kudretlileri tarafından yargılandı. Binlerce insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Oysa darbeleri önlemenin yolu, darbelerden, darbelere neden olan olaylardan ders çıkarmaktır. Dün yapılan hataları, bugün tekrar etmemektir. Peki, bunlardan ders çıkarabiliyor muyuz? Üzüntüyle ifade etmek gerekirse ‘hayır’! Keşke çıkarılsa, çıkarılabilseydi” dedi.      Geçmişte yaşanan darbelerde yapılan yanlışların 28 Şubat’ın yaşanmasına neden olduğuna dikkat çeken Koçak, 28 Şubat’ta yapılan hataların ise 15 Temmuz’a sebep olduğunu belirterek, “Her darbe döneminde de on binlerce insan çeşitli bahanelerle fişlendi. Binlercesi işten atıldı, ihraç edildi. Gece yarıları evleri basıldı, örselendi. Demokrasi, hukuk, adalet, insan hakları rafa kaldırıldı. Cezaevleri lebalep doldu. İstiyoruz ki; bugün de aynı yanlışlara düşülmesin, aynı durumlar yaşanmasın. Kuşkusuz, her türlü terör örgütünün ve terör olayının üzerine gidilmelidir. Kuşkusuz, devlete sızmış her türlü illegal yapıya karşı tedbir alınmalıdır. Ancak masumlar değil, gerçek suçlular cezalandırılmalıdır. Keyfilik değil, gerçek adalet esas alınmalıdır. Gücün, iktidar olmanın hukuku değil, hukukun gücü işletilmelidir” dedi.      12 Eylül 2022 Pazartesi günü başlayan yeni eğitim ve öğretim yılına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Koçak, Türkiye’de var olan birçok sorunun temelinde adalet ve eğitim alanlarında olan eksikliklerden kaynaklandığına dikkat çekerek, “Adalet her işin başı, eğitim ise olmazsa olmazımızdır. Devlet dediğimiz aygıt zaten güvenlik ve adalet için vardır. Yeni eğitim öğretim yılı başlarken ülkemizin gerçek ‘beka’ sorunu bir kez daha kendini hatırlatıyor. Şöyle ki: Türkiye’de 15-24 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin yaklaşık 3 milyon 649 bini ne eğitim görüyor ne de çalışıyor. Bu çok önemli bir beşeri kaynak israfıdır. İş arayanlar da dahil edildiğinde, toplam 4 milyon 87 bin gencimiz hayatın dışında, hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Maddi yetersizlikten dolayı eğitim hayatını terk eden çocuklarımızın sayısı giderek artıyor. Geçtiğimiz yıl 500 binden fazla öğrenci eğitimini yarıda bırakmak mecburiyetinde kaldı. En acısı ve üzüntü verici olanı ise binlerce yetişmiş insanımızın yetersiz ve tatmin edici olmayan çalışma şartları nedeniyle ülkesini terk edip başka ülkelerde geleceklerini kurmak istemeleridir. Yani, zorunlu beyin göçüdür” dedi.      Ekonomide yaşanan problemlerin, birçok problemi olduğu gibi sosyal eşitsizlikleri tetiklediğine dikkat çeken Koçak, iktidarın 20 yıllık süresine rağmen birçok sorunun çözüm beklediğini belirterek, “Bir siyasi parti, 20 yıldır tek başına iktidarda olacak ve bu ülkede; atanamayan öğretmenler, kalabalık sınıflar, okula gidemeyen binlerce çocuğumuz olacak ve eğitimcilerimizin yetersiz maaşları hâlâ ülkenin gündeminde olacak. Daha vahim olan ve en üzüldüğümüz şey ise şudur: Bundan 5-10 yıl önce, eğitim sorunları denildiğinde başka başka konular öncelikli gündem olurdu. Ama günümüzde tamamen nitelik değiştirdi. Peki, şimdi gündemde hangi konular konuşuluyor? Öncelikli konularda nasıl bir değişme meydana geldi? Kırtasiye masrafları, beslenme çantası, servis ücretleri, yardımcı ders kitapları ve zincirleme şekilde devam ediyor. Aslına bakılırsa Türkiye’nin gerçek ‘beka’ sorunu işte budur! Geleceğe umutla bakamayan, yeterli beslenemeyen, nitelikli eğitim alamayan evlatlarımız bu ülkenin öncelikli sorunudur” dedi.      Saadet Partisi’nin eğitim sorunlarını çözmekte kararlı olduğuna vurgu yapan Koçak, eğitim alanında atılacak adımlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Koçak, “Eğitim sisteminin tüm yapı taşlarını bir araya getirerek, siyasi popülizmden uzak, ayakları yere basan, gerçekçi ve uygulanabilir bir sistem inşa edeceğiz. Eğitim sistemini iktidarların ideolojik anlayışına göre değil; ahlak, adalet, demokrasi, hesap sorabilirlik, hesap verebilirlik gibi değerlere göre yeniden şekillendireceğiz. Eğitim sistemini sınav stresinin cenderesinden kurtarıp; sonuç odaklı değil, süreç odaklı bir sisteme dönüştürmeye kararlıyız. Eğitimdeki eşitsizlikleri mümkün olduğu kadar en az seviyeye indirerek, kaliteli eğitimi toplumun geneline yayacağız. Öğrencilerden alınan sınav ücretlerini tamamen kaldıracak, eğitimin bütün kademelerinde burs imkânlarını artıracağız. Çocuklarımızın ilgi ve kabiliyetlerine uygun mesleklere erken yaşta yönlendirilmesine imkân veren bir mesleki rehberlik ve yönlendirme sistemi oluşturacağız” dedi.  
Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunurken, Eylül ayının son yüzyılda insanlık tarihinde önemli kırılma noktalarına sahip olduğunu hatırlattı.

 

 Koçak, “11 Eylül saldırıları, ABD açısından evrensel değerlerin, insan haklarının, hukukun rafa kaldırıldığı bir tarih oldu. Irak işgal edildi, Afganistan yağmalandı. 12 Eylül 1980 ise Türkiye’de insan haklarının, hukukun, adaletin rafa kaldırıldığı bir tarih oldu” ifadelerini kullandı.

İkiz Kuleler’e yapılan saldırılar ile İslam coğrafyasının felakete sürüklendiğine dikkat çeken Koçak, 12 Eylül 1980 yılında gerçekleştirilen darbenin ise Türkiye’de benzer sonuçlara sebep olduğunu belirtti. Koçak, “12 Eylül 1980’de, haksız ve hukuksuz yere bir sürü masumun canı yandı. Aylarca cezaevlerinde tutuldular. Milyonlarca insan o dönemin iktidar sahipleri tarafından ‘fiş’lendi. Yüz binlerce insan, dönemin kudretlileri tarafından yargılandı. Binlerce insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Oysa darbeleri önlemenin yolu, darbelerden, darbelere neden olan olaylardan ders çıkarmaktır. Dün yapılan hataları, bugün tekrar etmemektir. Peki, bunlardan ders çıkarabiliyor muyuz? Üzüntüyle ifade etmek gerekirse ‘hayır’! Keşke çıkarılsa, çıkarılabilseydi” dedi.

     Geçmişte yaşanan darbelerde yapılan yanlışların 28 Şubat’ın yaşanmasına neden olduğuna dikkat çeken Koçak, 28 Şubat’ta yapılan hataların ise 15 Temmuz’a sebep olduğunu belirterek, “Her darbe döneminde de on binlerce insan çeşitli bahanelerle fişlendi. Binlercesi işten atıldı, ihraç edildi. Gece yarıları evleri basıldı, örselendi. Demokrasi, hukuk, adalet, insan hakları rafa kaldırıldı. Cezaevleri lebalep doldu. İstiyoruz ki; bugün de aynı yanlışlara düşülmesin, aynı durumlar yaşanmasın. Kuşkusuz, her türlü terör örgütünün ve terör olayının üzerine gidilmelidir. Kuşkusuz, devlete sızmış her türlü illegal yapıya karşı tedbir alınmalıdır. Ancak masumlar değil, gerçek suçlular cezalandırılmalıdır. Keyfilik değil, gerçek adalet esas alınmalıdır. Gücün, iktidar olmanın hukuku değil, hukukun gücü işletilmelidir” dedi.

     12 Eylül 2022 Pazartesi günü başlayan yeni eğitim ve öğretim yılına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Koçak, Türkiye’de var olan birçok sorunun temelinde adalet ve eğitim alanlarında olan eksikliklerden kaynaklandığına dikkat çekerek, “Adalet her işin başı, eğitim ise olmazsa olmazımızdır. Devlet dediğimiz aygıt zaten güvenlik ve adalet için vardır. Yeni eğitim öğretim yılı başlarken ülkemizin gerçek ‘beka’ sorunu bir kez daha kendini hatırlatıyor. Şöyle ki: Türkiye’de 15-24 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin yaklaşık 3 milyon 649 bini ne eğitim görüyor ne de çalışıyor. Bu çok önemli bir beşeri kaynak israfıdır. İş arayanlar da dahil edildiğinde, toplam 4 milyon 87 bin gencimiz hayatın dışında, hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Maddi yetersizlikten dolayı eğitim hayatını terk eden çocuklarımızın sayısı giderek artıyor. Geçtiğimiz yıl 500 binden fazla öğrenci eğitimini yarıda bırakmak mecburiyetinde kaldı. En acısı ve üzüntü verici olanı ise binlerce yetişmiş insanımızın yetersiz ve tatmin edici olmayan çalışma şartları nedeniyle ülkesini terk edip başka ülkelerde geleceklerini kurmak istemeleridir. Yani, zorunlu beyin göçüdür” dedi.

     Ekonomide yaşanan problemlerin, birçok problemi olduğu gibi sosyal eşitsizlikleri tetiklediğine dikkat çeken Koçak, iktidarın 20 yıllık süresine rağmen birçok sorunun çözüm beklediğini belirterek, “Bir siyasi parti, 20 yıldır tek başına iktidarda olacak ve bu ülkede; atanamayan öğretmenler, kalabalık sınıflar, okula gidemeyen binlerce çocuğumuz olacak ve eğitimcilerimizin yetersiz maaşları hâlâ ülkenin gündeminde olacak. Daha vahim olan ve en üzüldüğümüz şey ise şudur: Bundan 5-10 yıl önce, eğitim sorunları denildiğinde başka başka konular öncelikli gündem olurdu. Ama günümüzde tamamen nitelik değiştirdi. Peki, şimdi gündemde hangi konular konuşuluyor? Öncelikli konularda nasıl bir değişme meydana geldi? Kırtasiye masrafları, beslenme çantası, servis ücretleri, yardımcı ders kitapları ve zincirleme şekilde devam ediyor. Aslına bakılırsa Türkiye’nin gerçek ‘beka’ sorunu işte budur! Geleceğe umutla bakamayan, yeterli beslenemeyen, nitelikli eğitim alamayan evlatlarımız bu ülkenin öncelikli sorunudur” dedi.

     Saadet Partisi’nin eğitim sorunlarını çözmekte kararlı olduğuna vurgu yapan Koçak, eğitim alanında atılacak adımlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Koçak, “Eğitim sisteminin tüm yapı taşlarını bir araya getirerek, siyasi popülizmden uzak, ayakları yere basan, gerçekçi ve uygulanabilir bir sistem inşa edeceğiz. Eğitim sistemini iktidarların ideolojik anlayışına göre değil; ahlak, adalet, demokrasi, hesap sorabilirlik, hesap verebilirlik gibi değerlere göre yeniden şekillendireceğiz. Eğitim sistemini sınav stresinin cenderesinden kurtarıp; sonuç odaklı değil, süreç odaklı bir sisteme dönüştürmeye kararlıyız. Eğitimdeki eşitsizlikleri mümkün olduğu kadar en az seviyeye indirerek, kaliteli eğitimi toplumun geneline yayacağız. Öğrencilerden alınan sınav ücretlerini tamamen kaldıracak, eğitimin bütün kademelerinde burs imkânlarını artıracağız. Çocuklarımızın ilgi ve kabiliyetlerine uygun mesleklere erken yaşta yönlendirilmesine imkân veren bir mesleki rehberlik ve yönlendirme sistemi oluşturacağız” dedi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri Bonusverensiteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri