‘Muhalefetsiz demokrasi olmaz’

SİYASET 05.06.2020 - 17:41, Güncelleme: 19.01.2023 - 05:57
 

‘Muhalefetsiz demokrasi olmaz’

Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, gündeme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

   Koçak, basın açıklamasına geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Milli Görüş Hareketi'nin çınarlarından ve Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ahmet Tekdal'ı anarak başladı. Tekdal'a Allah'tan rahmet niyaz eden Koçak, ailesine ve sevenlerine de sabır diledi.      Türkiye'de yaşanan ekonomik sıkıntılarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Koçak şunları söyledi: “İktidar, problem çözme özelliğini kaybetmiş gibi gözüküyor. Ekonomiye çok acil bir şekilde el atması icap ederken hâlâ kredi ve bazı imkânları belli merciler destek verecek şekilde harekete geçirmeye çalışıyor. Destek paketi diye ortaya atılan hiçbir paketin bugün ülkemizin içinde bulunduğu krizi önleyemeyeceği, tam tersine milletimizin sırtına bir yük olacağı açık olarak görülüyor. Herkes biliyor ki, bu durum daha fazla böyle devam edemez. Anlaşılan o ki; iktidar ekonomiyi 2002'de bugünkü ortağı MHP'den devraldığı şekilde MHP ile birlikte devredecek” dedi.      TBMM'nin 48 günlük bir aradan sonra açıldığını hatırlatan Koçak, “Meclis 16 Nisan'da tatile girmişti. Elbette bu bizi sevindirdi. Çünkü Meclis doğrudan doğruya ülke insanını temsil eden ve milletin iradesinin tecelligahı olarak görülen bir kurumdur. Ümit ederiz ki; Bu dönemde ciddi bir takım çalışmalara imza atılır. Güçlü Meclis, aslında güçlü Türkiye demektir” dedi.      Yassıada'nın yakın zaman önce Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yeni bir yapıya kavuştuğunu da hatırlatan Koçak, “Açılışını Sayın Cumhurbaşkanı ve ortağı yaptı. Ama ne hikmetse Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışında muhalefetten tek bir parti temsilcisi bulundurulmadı. 'Davet edildi de gelmediler' demiyorum. Bulundurulmadı yani gelmelerine fırsat bile verilmedi. Siz şimdi 1960 ihtilalini kınayacaksınız, onların yanlışlıklarını düzeltmek için bu adanın adını Demokrasi ve Özgürlükler Adası koyacaksınız, ama demokrasinin olmazsa olmazı olan muhalefet partilerini burada temsiline imkan vermeyeceksiniz. Bu aslında bugünkü iktidar açısından söylüyorum; demokrasi anlayışının ne kadar yanlış ve çarpık olduğunun en açık ifadesidir. Hem demokrasi ve adalete vurgu yapacaksınız hem de demokrasinin olmazsa olmazı muhalefeti yok sayacaksınız. Kusura bakmayın bu uygulamanıza demokrasi denmez. Böyle bir demokrasi olmaz” dedi.      İktidarın başından beri nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığımızı anlamadığı kanaatinde olduğunu ifade eden Koçak, “Eğer bu konuyu ciddi manada aralarında müzakere etmiş olsalar az da olsa muhalefetin, muhalefeti hadi bir kenara bırak, iş çevrelerinin, esnafın, çiftçinin, tüccarın, sanayicinin bir de işsizin sıkıntılarına, taleplerine kulak vermiş olsalardı bugün daha farklı tedbirler alma ihtiyacı duyarlardı. Partimizin bu dönem oluşturduğu politika kurulları arasında yer alan Ekonomik Kalkınma Politikaları Kurulumuzun bu dönemle ilgili hazırladığı bir raporumuz var. O raporda tüketici güven endeksinin hala 54,90 puan ile 2018'deki kur şokunun yaşandığı dönemden daha aşağıda olduğunu gösteriyor.  Yani vatandaşın ekonomiye olan güveni giderek kayboluyor” dedi.      Meclis'in açılmasıyla siyasi partiler kanununda değişiklikler yapılması için harekete geçildiğini belirten Koçak, açıklamasına şöyle devam etti: “Seçim kanununda birtakım değişikliklere gidileceği ifade ediliyor. Muhalefetin hiç ama hiç ne düşündüğü sorulmuyor. Muhalefete hiç itibar edilmiyor.  Her ülkede iktidar vardır. Krallık olur bir iktidar olur, meşrutiyet olur bir iktidar olur. Ama sadece demokrasilerde muhalefet vardır. Ve muhalefet demokrasinin temel taşıdır. Siz seçim kanunlarında birtakım değişiklikler yaparken eğer muhalefetin sesini kısmaya muhalefetin hakkını gasp etmeye kalkarsanız o zaman demokrasiden uzaklaşıyorsunuz demektir. Seçim kanunlarını iktidarda bulunan partilerin manipülasyonuna açık hale getirirseniz seçim şaibesinden kurtulamazsınız. 1946 seçimlerini bir utanç vesilesi olarak hatırlatacaksınız ama şimdi benzer adımları atma yoluna gireceksiniz.”      “Problemi ertelemek, çözmek değildir” diyerek açıklamalarına devam eden Koçak, iktidarın ekonomi denilince aklına sadece inşaatın geldiğini belirterek, “İnşaatı hep ekonominin temeline oturtmuş. Beton, demir... Zannediyor ki bu alandaki istihdam işsizlik problemimizi çözer. Bu sahadaki canlılık ekonomiye de canlılık katar. Elbette bir miktar katar. Niye? Yeni evler inşa edilip, insanlar yeni evlere taşınınca bir takım mobilya vs. gibi ihtiyaçlarını yeniliyor. Ev araç gereçleri yönünden piyasada bir hareketlilik başlıyor. Ama neyle ilgili? Sadece ve sadece konut yapımı, sadece ve sadece o konutun tefrişatıyla ilgili alanlarda yaşanıyor. Ama dünyanın hiçbir yerinde konut sektörü o ülkenin ekonomisini düze çıkarmaya yetmez. Bir miktar mesafe kat edersiniz sonra tıkanırsınız. İnşaat sektörüne kafayı takan iktidarın, betondan, asfalttan, demirden, kalıptan kurtulmadığı müddetçe ekonomik problemleri çözme ihtimalini göremiyor. Hala gündemlerinde çiftçi yok, hala gündemlerinde esnaf yok, hala gündemlerinde sanayici yok. Onlar olmadığı sürece Türkiye ekonomisinin düze çıkma ihtimali yok” dedi.
Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, gündeme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

   Koçak, basın açıklamasına geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Milli Görüş Hareketi'nin çınarlarından ve Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ahmet Tekdal'ı anarak başladı. Tekdal'a Allah'tan rahmet niyaz eden Koçak, ailesine ve sevenlerine de sabır diledi.

     Türkiye'de yaşanan ekonomik sıkıntılarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Koçak şunları söyledi:
“İktidar, problem çözme özelliğini kaybetmiş gibi gözüküyor. Ekonomiye çok acil bir şekilde el atması icap ederken hâlâ kredi ve bazı imkânları belli merciler destek verecek şekilde harekete geçirmeye çalışıyor. Destek paketi diye ortaya atılan hiçbir paketin bugün ülkemizin içinde bulunduğu krizi önleyemeyeceği, tam tersine milletimizin sırtına bir yük olacağı açık olarak görülüyor. Herkes biliyor ki, bu durum daha fazla böyle devam edemez. Anlaşılan o ki; iktidar ekonomiyi 2002'de bugünkü ortağı MHP'den devraldığı şekilde MHP ile birlikte devredecek” dedi.
     TBMM'nin 48 günlük bir aradan sonra açıldığını hatırlatan Koçak, “Meclis 16 Nisan'da tatile girmişti. Elbette bu bizi sevindirdi. Çünkü Meclis doğrudan doğruya ülke insanını temsil eden ve milletin iradesinin tecelligahı olarak görülen bir kurumdur. Ümit ederiz ki; Bu dönemde ciddi bir takım çalışmalara imza atılır. Güçlü Meclis, aslında güçlü Türkiye demektir” dedi.
     Yassıada'nın yakın zaman önce Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yeni bir yapıya kavuştuğunu da hatırlatan Koçak, “Açılışını Sayın Cumhurbaşkanı ve ortağı yaptı. Ama ne hikmetse Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışında muhalefetten tek bir parti temsilcisi bulundurulmadı. 'Davet edildi de gelmediler' demiyorum. Bulundurulmadı yani gelmelerine fırsat bile verilmedi. Siz şimdi 1960 ihtilalini kınayacaksınız, onların yanlışlıklarını düzeltmek için bu adanın adını Demokrasi ve Özgürlükler Adası koyacaksınız, ama demokrasinin olmazsa olmazı olan muhalefet partilerini burada temsiline imkan vermeyeceksiniz. Bu aslında bugünkü iktidar açısından söylüyorum; demokrasi anlayışının ne kadar yanlış ve çarpık olduğunun en açık ifadesidir. Hem demokrasi ve adalete vurgu yapacaksınız hem de demokrasinin olmazsa olmazı muhalefeti yok sayacaksınız. Kusura bakmayın bu uygulamanıza demokrasi denmez. Böyle bir demokrasi olmaz” dedi.
     İktidarın başından beri nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığımızı anlamadığı kanaatinde olduğunu ifade eden Koçak, “Eğer bu konuyu ciddi manada aralarında müzakere etmiş olsalar az da olsa muhalefetin, muhalefeti hadi bir kenara bırak, iş çevrelerinin, esnafın, çiftçinin, tüccarın, sanayicinin bir de işsizin sıkıntılarına, taleplerine kulak vermiş olsalardı bugün daha farklı tedbirler alma ihtiyacı duyarlardı. Partimizin bu dönem oluşturduğu politika kurulları arasında yer alan Ekonomik Kalkınma Politikaları Kurulumuzun bu dönemle ilgili hazırladığı bir raporumuz var. O raporda tüketici güven endeksinin hala 54,90 puan ile 2018'deki kur şokunun yaşandığı dönemden daha aşağıda olduğunu gösteriyor.  Yani vatandaşın ekonomiye olan güveni giderek kayboluyor” dedi.
     Meclis'in açılmasıyla siyasi partiler kanununda değişiklikler yapılması için harekete geçildiğini belirten Koçak, açıklamasına şöyle devam etti: “Seçim kanununda birtakım değişikliklere gidileceği ifade ediliyor. Muhalefetin hiç ama hiç ne düşündüğü sorulmuyor. Muhalefete hiç itibar edilmiyor.  Her ülkede iktidar vardır. Krallık olur bir iktidar olur, meşrutiyet olur bir iktidar olur. Ama sadece demokrasilerde muhalefet vardır. Ve muhalefet demokrasinin temel taşıdır. Siz seçim kanunlarında birtakım değişiklikler yaparken eğer muhalefetin sesini kısmaya muhalefetin hakkını gasp etmeye kalkarsanız o zaman demokrasiden uzaklaşıyorsunuz demektir. Seçim kanunlarını iktidarda bulunan partilerin manipülasyonuna açık hale getirirseniz seçim şaibesinden kurtulamazsınız. 1946 seçimlerini bir utanç vesilesi olarak hatırlatacaksınız ama şimdi benzer adımları atma yoluna gireceksiniz.”
     “Problemi ertelemek, çözmek değildir” diyerek açıklamalarına devam eden Koçak, iktidarın ekonomi denilince aklına sadece inşaatın geldiğini belirterek, “İnşaatı hep ekonominin temeline oturtmuş. Beton, demir... Zannediyor ki bu alandaki istihdam işsizlik problemimizi çözer. Bu sahadaki canlılık ekonomiye de canlılık katar. Elbette bir miktar katar. Niye? Yeni evler inşa edilip, insanlar yeni evlere taşınınca bir takım mobilya vs. gibi ihtiyaçlarını yeniliyor. Ev araç gereçleri yönünden piyasada bir hareketlilik başlıyor. Ama neyle ilgili? Sadece ve sadece konut yapımı, sadece ve sadece o konutun tefrişatıyla ilgili alanlarda yaşanıyor. Ama dünyanın hiçbir yerinde konut sektörü o ülkenin ekonomisini düze çıkarmaya yetmez. Bir miktar mesafe kat edersiniz sonra tıkanırsınız. İnşaat sektörüne kafayı takan iktidarın, betondan, asfalttan, demirden, kalıptan kurtulmadığı müddetçe ekonomik problemleri çözme ihtimalini göremiyor. Hala gündemlerinde çiftçi yok, hala gündemlerinde esnaf yok, hala gündemlerinde sanayici yok. Onlar olmadığı sürece Türkiye ekonomisinin düze çıkma ihtimali yok” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler Bonusverensiteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler