Hem yazlıkta, kışlıkta, boğazda kurdun yalı
Ahretini unuttun, mala taptın tapalı
Karyola, yatak, yorgan, tamamı el oyalı
Kara toprağa düştün, mezarın sana halı
Fakir ekmek ararken, sen yedin ballı, yağlı
Ne sadaka, ne zekât, vermez doğdu doğalı
Bir tek kefendir senin, bir tek sana o bağlı
Malını değil seni, konuşur köylü, dağlı
Elden ele değişir, adıdır dünya malı
Konaklar, şatoların, saymadık kaç odalı
Artık adres değişti, kurumuş ağaç dalı
Kara toprağa düştün, mezarın sana halı
Sandıklarla altını vermedin biriktirdin
Yedi metre kefeni giyinip çekip gittin
Mirasçı anlaşamaz, birbirine girdirdin
Hakaretler ve küfür, dua yerine yedin
Bir zengin hikâyesi, bende aldım kaleme
Nasıl geldin bu hale, ibretsin el âleme
Tarif edemez seni, belki birkaç kelime
Sonunda muhtaç kaldın, girmediğin camime.