Namazda ta’dîl-i erkânın hükmü nedir?
Ta’dîl-i erkân, namazın rükünlerini düzgün, yerli yerinde ve tam yapmak demektir. Ta’dîl-i erkâna yakın anlamda kullanılan “tuma’nîne” kelimesi, yapılmakta olan rükne hakkının verildiğine kanaat getirilmesi hâlini ifade eder. Ta’dîl-i erkân özellikle rükûda, kavmede (rükûdan kalktıktan sonraki duruşta), secdede ve celsede (iki secde arasındaki oturuşta) söz konusu olur. Hanefî mezhebindeki kuvvetli görüşe göre, sayılan dört yerde ta’dîl-i erkân vaciptir. Diğer bazı mezheplere ve Hanefîlerden de İmam Ebû Yûsuf’a göre ise ta’dîl-i erkân farzdır (Merğinânî, el-Hidâye, 1/51; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/464, 465, 472; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 1/143).
NAMAZIN EDEPLERİ
1- Erkekler iftitah tekbiri alırken ellerini yenlerinden çıkarmak.
2- Namaz kılan ayakta iken secde edeceği yere, rükûda ayaklarının üzerine, secdede burnun iki kanadına, otururken kucağa ve selam verirken omuz başlarına bakmak.
3- Gücü yettiği kadar öksürüğü gidermek. Eğer özürsüz olarak öksürür ve bundan harfler meydana gelirse namazı bozar. Geğirmek de öksürük gibidir.
4- Esnemek hâlinde ağzını dudakları ile tutmak, bu mümkün olmadığı takdirde sağ eli ile ağzını kapamak.
5- İkamet getirilirken “Hayye ale’l-felâh” denildiği zaman cemaat ve imamın namaz için ayağa kalkması.
6- “Kad kâmeti’s-salâh” denilirken imamın namaza başlaması (İkamet bittikten sonra imamın namaza başlamasında da bir sakınca yoktur.)