Kış ayı gelince, hastanelerimizin özellikle de acil bölümleri dolup boşalıyor ki bu bir ( ilçe) yani mahalle için oldukça hareketli gibime geliyor.    Görevli bir doktorumuz hiç muayene etmeden sadece hastayı dinleyip sonra ilaç yazsa yüzde 98'ne doğru ilaç yazıp gönderebilecek yeteneğe bilgiye sahip olduğunu düşünüyorum..    Baştan söylüyeyim ben doktor veya ilgili uzman değilim, ama aşağı yukarı hep aynı dertten, şikayetten gittiğimize de eminim.. SALGIN    Tesadüfen bir söyleşide Hollandalı biri kendisinden ve Hollanda halkının yaşantısından bahsedince farkettim..    Ülkemizdeki her yıl tekrarlanan, olmaz sa olmaz salgınını, mikrobunu, virüsü he neyse başta ben, sonra sen, daha sonra biz, yani hepimiz özenle yetiştirip yayıyormuşuz.    Ülkemizde kış aylarına girince tedbir amaçlı ilk olarak dışarıdan en ufak hissedilir soğuk havanın önüne geçilip engellenmesi oluyor.    İşte bu ilk hareketimiz, hatta güvenlik, koruma, tasarruf dediğimiz gerçek bize, ailemize sonrada çevremize önce hastalık sonrada maddi külfet olarak geri dönüyor..    Bugün Hollanda da her evin her penceresinde havalandırma delikleri varmış, ve asla kapatılmaz mış..    Avrupada çocuklu ev ısısı 20,21 dereceyi geçmez, üstündeki sıcaklığın daha fazla mikrop üreteceği bilgisi için de hergün yarım saat kadar ev havalandırılır çocukları da kolay kolay hastalanmazmış..