Ahmet TAŞTAN
Köşe Yazarı
Ahmet TAŞTAN
 

"Hep aynı şeyler!'

Belki de "geleneklerin veya gelenekselleşmenin" karşısındaki en  tehlikeli yaklaşım bu ifade olsa gerek. Bu düşünce ne zaman aklıma takıldı, hemen söyleyeyim. Öğrencilik yıllarımızdan bu güne kadar (otuz beş yıldır) yaptığımız bayramlaşma programlarımız devam ediyor. Eşiyle, dostuyla, büyükleri ile bayramlaşanların sohbet arkadaşlarıyla birlikte olabileceği bir ortam. Tatlı muhabbetlerin gönüllerimizi sardığı meclisimiz, bir caminin ortasında kondurulmuş halkalardan oluşurdu.     Her sene, bayram tebrikleri yapılır, aynı kelimeler, aynı temenniler (mübarek ... bayramınız size, ailenize ve tüm İslam alemine hayırlara vesile olmasını dilerim) söylenir. Aynı kişiler konuşur belki, aynı ilahiler okunur ve (öğretmen, doktor, avukat, üniversiteli, liseli, ortaokullu, tüccar, vb. kim varsa) tanışılırdı. Muhabbet biraz uzadığında kalkmaktan çekinenlerin sıkıldığını ufak tefek laf dokundurmalarından anlardık. Bunca yıldır, musafaha edilerek gözünün içine bakarak tebrikleşilen bayramları bölen korona salgını (bahane olarak) orta yere atıldı her yeri gezen insanlar tarafından.     Küçük bir fidan iken büyümüş, gövdesi kalınlaşmış, dalları geniş gölgelikler oluşturmuş bu "geleneğin çınar ağacı"nın yavaş yavaş dallarının koruduğuna şahit oluyoruz. Halkalar merkeze doğru daralır ya... Bu bayram sadece merkezde çapı oldukça kısa bir halka kaldı.    İşte o ortamda aklıma düştü bu fikir. "Hep aynı şeyler" konuşuluyor, hep aynı şeyler yapılıyor, mazeretine itiraz edesim geldi.     "Acaba dünyada tekrar edilmeyen ne var?" diye sormak istedim kendime. Anladığım kadarıyla o kadar çok şey tekrar ediliyor ki biz de tekrar edilmeyeni merak ediyoruz.     Gece-gündüz, her gün; yaz-kış, her sene tekrar edilir. Çocuklar dünyaya gelir, eceli gelen ölür, her insanda olur bunlar. Ezan her daim okunur, bayrak her daim dalgalanır semalarda. Resmi törenler her sene yapılır, düğünler ve düğünlerdeki eğlence tarzı hep aynıdır. Gidip geldiğin yerler çok farklı değildir. Beğendiğin yere veya işine tekrar tekrar gider gelirsin. Hoşlandığın şeyleri bir kez daha yapmak senin canını sıkmaz yani.    Bütün bu benzerliklerin tekrarı insanın canını sıkmaz ken ya da canın sıkılsa da bunlara şahit olurken bir mazeret olarak "hep aynı şeyler" cümlesi altına saklanmak belki sadece tembelliğin, belki unutkanlığın, belki de hayata bakışının makas değiştirmesidir.     Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerin tekrar eden benzer kelimelerden kurulduğunu bilmez miyiz? Aslında bir şey, her zaman asla aynı olmaz. Aynı derede iki defa çimilmez/yıkanılmaz, derler ya. Mesele budur.      Tekrar edile edile gelişim ve ilerleme söz konusu olur. İnsanın hayatında sabiteler çok, değişimler nispeten daha az oldukça köklerine bağlıdır ve sapasağlamdır her şey. Kökleri yerinden sarsan değişimler, kimi, nereye savuracağı belli olmayan sonuçlar doğurur.     Bir bayramda yapılan ibadetler, tabii ki aynı olacak. Lakin her defasında farklı bir ruh hali ile hayatımıza renk katacaktır. Hatta bunları yapmadığımız zaman kendimizde bir eksiklik hissederiz. Yaşı ilerlemiş olanlar, maziyi özlercesine "ya eski zamanlar, çok güzeldi" derler. Fakat vaktin hakkını verip de mâzi ile hâli yani geçmişiyle şimdiyi birbirine rabtetmiş olan insanlar daha güvenli biçimde hayatını ikame ettirir.     Ayran gönüllü olup çabucak sıkılanlar, her daim tüketim kültürüne kürek sallarlar. Tüketimciler, devam ettirmeyi ve tamir etmeyi pek bilmezler. Unutkandırlar ve kıymetten de anlamazlar. "Kıyamam ben sana" gibi duygu yüklü cümleler sadece refleks olur dillerinde.     Dost meclislerinde diz kırıp oturmak, çocukluğunda yaptığın gibi çocuklarınla aynı şeyi yapmak, kardeşlerinle aynı safta saflaşmak, bir insanı derinden bir mutluluğa sevk eder. Yeniye ve yeniliğe kendini kapatmadan maziyi eskitmeyenler, hayatın anlamını/sırlarını çabuk keşfederler.     Öyleyse neymiş efendim "hep aynı şeyler" diye genelleyen bir mazeret üretmek yerine katılamamanın gerekçesini samimi bir şekilde söylemek gerekiyormuş. Böylesi hakka hakikate daha yakın bir söylem olur değil mi?
Ekleme Tarihi: 30 Temmuz 2021 - Cuma

"Hep aynı şeyler!'

Belki de "geleneklerin veya gelenekselleşmenin" karşısındaki en  tehlikeli yaklaşım bu ifade olsa gerek. Bu düşünce ne zaman aklıma takıldı, hemen söyleyeyim. Öğrencilik yıllarımızdan bu güne kadar (otuz beş yıldır) yaptığımız bayramlaşma programlarımız devam ediyor. Eşiyle, dostuyla, büyükleri ile bayramlaşanların sohbet arkadaşlarıyla birlikte olabileceği bir ortam. Tatlı muhabbetlerin gönüllerimizi sardığı meclisimiz, bir caminin ortasında kondurulmuş halkalardan oluşurdu. 
   Her sene, bayram tebrikleri yapılır, aynı kelimeler, aynı temenniler (mübarek ... bayramınız size, ailenize ve tüm İslam alemine hayırlara vesile olmasını dilerim) söylenir. Aynı kişiler konuşur belki, aynı ilahiler okunur ve (öğretmen, doktor, avukat, üniversiteli, liseli, ortaokullu, tüccar, vb. kim varsa) tanışılırdı. Muhabbet biraz uzadığında kalkmaktan çekinenlerin sıkıldığını ufak tefek laf dokundurmalarından anlardık. Bunca yıldır, musafaha edilerek gözünün içine bakarak tebrikleşilen bayramları bölen korona salgını (bahane olarak) orta yere atıldı her yeri gezen insanlar tarafından. 
   Küçük bir fidan iken büyümüş, gövdesi kalınlaşmış, dalları geniş gölgelikler oluşturmuş bu "geleneğin çınar ağacı"nın yavaş yavaş dallarının koruduğuna şahit oluyoruz. Halkalar merkeze doğru daralır ya... Bu bayram sadece merkezde çapı oldukça kısa bir halka kaldı.
   İşte o ortamda aklıma düştü bu fikir. "Hep aynı şeyler" konuşuluyor, hep aynı şeyler yapılıyor, mazeretine itiraz edesim geldi. 
   "Acaba dünyada tekrar edilmeyen ne var?" diye sormak istedim kendime. Anladığım kadarıyla o kadar çok şey tekrar ediliyor ki biz de tekrar edilmeyeni merak ediyoruz. 
   Gece-gündüz, her gün; yaz-kış, her sene tekrar edilir. Çocuklar dünyaya gelir, eceli gelen ölür, her insanda olur bunlar. Ezan her daim okunur, bayrak her daim dalgalanır semalarda. Resmi törenler her sene yapılır, düğünler ve düğünlerdeki eğlence tarzı hep aynıdır. Gidip geldiğin yerler çok farklı değildir. Beğendiğin yere veya işine tekrar tekrar gider gelirsin. Hoşlandığın şeyleri bir kez daha yapmak senin canını sıkmaz yani.
   Bütün bu benzerliklerin tekrarı insanın canını sıkmaz ken ya da canın sıkılsa da bunlara şahit olurken bir mazeret olarak "hep aynı şeyler" cümlesi altına saklanmak belki sadece tembelliğin, belki unutkanlığın, belki de hayata bakışının makas değiştirmesidir. 
   Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerin tekrar eden benzer kelimelerden kurulduğunu bilmez miyiz? Aslında bir şey, her zaman asla aynı olmaz. Aynı derede iki defa çimilmez/yıkanılmaz, derler ya. Mesele budur.  
   Tekrar edile edile gelişim ve ilerleme söz konusu olur. İnsanın hayatında sabiteler çok, değişimler nispeten daha az oldukça köklerine bağlıdır ve sapasağlamdır her şey. Kökleri yerinden sarsan değişimler, kimi, nereye savuracağı belli olmayan sonuçlar doğurur. 
   Bir bayramda yapılan ibadetler, tabii ki aynı olacak. Lakin her defasında farklı bir ruh hali ile hayatımıza renk katacaktır. Hatta bunları yapmadığımız zaman kendimizde bir eksiklik hissederiz. Yaşı ilerlemiş olanlar, maziyi özlercesine "ya eski zamanlar, çok güzeldi" derler. Fakat vaktin hakkını verip de mâzi ile hâli yani geçmişiyle şimdiyi birbirine rabtetmiş olan insanlar daha güvenli biçimde hayatını ikame ettirir. 
   Ayran gönüllü olup çabucak sıkılanlar, her daim tüketim kültürüne kürek sallarlar. Tüketimciler, devam ettirmeyi ve tamir etmeyi pek bilmezler. Unutkandırlar ve kıymetten de anlamazlar. "Kıyamam ben sana" gibi duygu yüklü cümleler sadece refleks olur dillerinde. 
   Dost meclislerinde diz kırıp oturmak, çocukluğunda yaptığın gibi çocuklarınla aynı şeyi yapmak, kardeşlerinle aynı safta saflaşmak, bir insanı derinden bir mutluluğa sevk eder. Yeniye ve yeniliğe kendini kapatmadan maziyi eskitmeyenler, hayatın anlamını/sırlarını çabuk keşfederler. 
   Öyleyse neymiş efendim "hep aynı şeyler" diye genelleyen bir mazeret üretmek yerine katılamamanın gerekçesini samimi bir şekilde söylemek gerekiyormuş. Böylesi hakka hakikate daha yakın bir söylem olur değil mi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri Bonusverensiteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri