Enes ZİYA
Köşe Yazarı
Enes ZİYA
 

Ramazan'da neler yapalım? (3)

21. SALAT Ü SELAMI ARTIR    Ahirette Peygamber Efendimiz'e yakın olmak için her daim salavat getirmelidir.  Ramazan-ı Şerif'te salavatlarımızı çoğaltabiliriz. Nitekim ayet-i kerîmede buyrulur: “Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber'e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O'na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56) Abdullah bin Mesut Hazretlerinden rivâyet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Kıyâmet günü insanların bana en yakın olanı, bana en çok salât ü selâm getirenidir.” (Tirmizî, Vitir, 21/484) 22. İŞLEDİĞİN HAYIRLA SEVİN    Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, sahip olduğu şeyleri sadaka olarak verme husûsunda hiçbir insana benzemezdi. O'nun sadaka verişi, fakîrlikten korkmazcasına bir verişti. Sadaka vermek, kendisi için en büyük bir hazdı. O'nun vermekten duyduğu sevinç, ihtiyacı olup da O'ndan alanın duyduğu sevinçten kat kat daha fazlaydı. Hayır işlemede insanların en cömerdiydi. Sağ eli bereket saçan bir rüzgâr gibiydi. Bir ihtiyaç sahibi, O'na derdinden söz açtığı zaman çok duygulanır, onu kendisine tercîh eder, bazen yemeğini, bazen de üzerindeki elbisesini verirdi. 23. SON ON GECEYİ İHYA ET    Aişe -radıyallahu anh- şöyle dedi: “Ramazan ayının son on günü gelince, Resûlullah geceleri ibadetle ihyâ eder, ailesini uyandırır, kulluğa soyunup paçaları sıvardı.” (Buhârî, Leyletü'l-kadr 5) 24. ÇOCUKLARI ORUCA ALIŞTIR    Ramazan'da çocuklarımızı oruca alıştırmakla ilgili bir gündemimiz de olmalı. Bu konuda insanımızın zaman içerisinde bulduğu uygulamalardan faydalanabiliriz. Mesela çocuklarımıza tekne orucu tutturabiliriz. Anadolu'da eskiden Ramazan ayında oruç tutan yaşlılar ve çocukların, zorlandıkları durumlarda mutfaklardaki büyük ekmek teknesinin arkasına geçerek yemek yiyip, oruçlarına kaldıkları yerden devam ederler, buna da “Tekne Orucu” derlerdi. Yine mesela çocukların oruçlarını satın alarak onları teşvik etmek ve sevindirmek de oruca ısınmalarına vesile olacaktır. 25. TEVBENİ ARTIR    Ramazan ayı af ve mağfiret ayıdır. Ramazân-ı Şerîf'i lâyıkıyla ihyâ edenler, sayısız nîmetlere nâil olurlar. Ona duyarsız kalanlar ise, dehşetli bir mahrûmiyete dûçâr olurlar. Zîrâ hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “Cebrâîl Aleyhisselam bana göründü ve; «Ramazan'a erişip de günahları affedilmeyen kimse rahmetten uzak olsun!» dedi. Ben de «Âmîn!» dedim…” (Hâkim, IV, 170/7256; Tirmizî, Deavât, 100/3545) Yine Hazret-i Peygamber: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır. 26. BAYRAMIN, BAŞKASINA BAYRAM OLSUN    Gerçek bayram, geniş bir rahmet ve ğufrân iklîmi, sonsuz bir afva mazhar olan müslümanların derin bir îmân heyecanı içinde birbirleriyle kaynaştığı muhteşem hâtırâlarla dolu mübârek bir gün olmalıdır. Bayram, büyük-küçük, muzdarip-sıhhatli, zengin ve fakîrin müşterek bir sürûr günüdür. Onların hepsinin memnûn olması, bayramların gerçek mânâsının yaşanması ile mümkündür. Bu îtibarla bayram, yaradandan ötürü bütün mahlûkâta sevgi, şefkat, nezâket ve muâvenete vesîle olan bir gündür. Rabbimiz, dünyâ hayatını bizler için bir Ramazan-ı Şerîf eyleyip kıyâmet sabahını hakîkî bir bayram eylesin!  27. FİTRE VER    Ramazan Bayramı'na yetişen ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü bulundukları mâlî ibadete fitre denir.  Ramazan ayı içinde fitreleri vermek gerekir. Abdullah  İbn Ömer'den -radıyallahu anh- şöyle dediği nakledilmiştir: “Hz. Peygamber fıtır sadakasını (fitreyi) köle, erkek, kadın, küçük ve büyüklere farz kılmış ve insanlar (bayram) namazına çıkmadan önce verilmesini emretmiştir.” (Buhârî, Zekât, 76; Müslim, Zekât, 12 .) 28. İNFAKINI ARTIR    İbni Abbâs -radıyallahu anh- şöyle dedi: Rasûllullah insanların en cömerdi idi. Onun en cömert olduğu anlar da Ramazan'da Cebrâil Aleyhisselam'ın, kendisi ile buluştuğu zamanlardı. Cebrâil Aleyhisselam, Ramazan'ın her gecesinde Hz. Peygamber ile buluşur, (karşılıklı) Kur'an okurlardı. Bundan dolayı Rasûlullah, Cebrâil Aleyhisselam ile buluştuğunda, esmek için engel tanımayan bereketli rüzgârdan daha cömert davranırdı.” (Buhârî, Bedü'l-vahy 5, 6, Savm 7, Menâkıb 23, Bed'ul-halk 6, Fezâilü'l-Kur'ân 7, Edeb 39) 29. ORUCUNU ZEDELEME    Allah Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir gün; “–Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle (nefsânî arzularla) zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır.”buyurdu. Ashâb-ı kiram; “–(Oruçlu) onu ne ile zedeler?” diye sorunca Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “–Yalan ve gıybetle… (yani diliyle…)” cevabını verdiler. (Nesâî, Sıyâm, 43) Yine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurur: “Oruç tutan kimse; yalan, dolan ve bu gibi şeylere başvurmamalıdır. (Zira) insanları (sadece) yemek ve içmekten alıkoyacak bir oruca Cenâb-ı Hakk'ın ihtiyacı yoktur.” (Buhârî, Kitâbu's-Savm; Tirmizî, Bâbu's-Savm; Ebû Dâvûd, Savm, 236; İbn-i Mâce, 122) 30. İHLASINI ARTIR    İbâdetlerin kemâlini artıran; kalp temizliği, niyet berraklığı ve samîmiyettir. Nefsânî menfaat düşüncelerinin karıştığı, Hak rızâsından gayrı gâyelerin ortak edildiği ibâdetlerden bir hayır umulamaz. Nitekim bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur: “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (terâvih ve teheccüd) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan, yalnız uykusuzluktur.” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)
Ekleme Tarihi: 22 Nisan 2021 - Perşembe

Ramazan'da neler yapalım? (3)

21. SALAT Ü SELAMI ARTIR
   Ahirette Peygamber Efendimiz'e yakın olmak için her daim salavat getirmelidir.  Ramazan-ı Şerif'te salavatlarımızı çoğaltabiliriz. Nitekim ayet-i kerîmede buyrulur: “Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber'e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O'na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56) Abdullah bin Mesut Hazretlerinden rivâyet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Kıyâmet günü insanların bana en yakın olanı, bana en çok salât ü selâm getirenidir.” (Tirmizî, Vitir, 21/484)
22. İŞLEDİĞİN HAYIRLA SEVİN
   Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, sahip olduğu şeyleri sadaka olarak verme husûsunda hiçbir insana benzemezdi. O'nun sadaka verişi, fakîrlikten korkmazcasına bir verişti. Sadaka vermek, kendisi için en büyük bir hazdı. O'nun vermekten duyduğu sevinç, ihtiyacı olup da O'ndan alanın duyduğu sevinçten kat kat daha fazlaydı. Hayır işlemede insanların en cömerdiydi. Sağ eli bereket saçan bir rüzgâr gibiydi. Bir ihtiyaç sahibi, O'na derdinden söz açtığı zaman çok duygulanır, onu kendisine tercîh eder, bazen yemeğini, bazen de üzerindeki elbisesini verirdi.
23. SON ON GECEYİ İHYA ET
   Aişe -radıyallahu anh- şöyle dedi: “Ramazan ayının son on günü gelince, Resûlullah geceleri ibadetle ihyâ eder, ailesini uyandırır, kulluğa soyunup paçaları sıvardı.” (Buhârî, Leyletü'l-kadr 5)
24. ÇOCUKLARI ORUCA ALIŞTIR
   Ramazan'da çocuklarımızı oruca alıştırmakla ilgili bir gündemimiz de olmalı. Bu konuda insanımızın zaman içerisinde bulduğu uygulamalardan faydalanabiliriz. Mesela çocuklarımıza tekne orucu tutturabiliriz. Anadolu'da eskiden Ramazan ayında oruç tutan yaşlılar ve çocukların, zorlandıkları durumlarda mutfaklardaki büyük ekmek teknesinin arkasına geçerek yemek yiyip, oruçlarına kaldıkları yerden devam ederler, buna da “Tekne Orucu” derlerdi. Yine mesela çocukların oruçlarını satın alarak onları teşvik etmek ve sevindirmek de oruca ısınmalarına vesile olacaktır.
25. TEVBENİ ARTIR
   Ramazan ayı af ve mağfiret ayıdır. Ramazân-ı Şerîf'i lâyıkıyla ihyâ edenler, sayısız nîmetlere nâil olurlar. Ona duyarsız kalanlar ise, dehşetli bir mahrûmiyete dûçâr olurlar. Zîrâ hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “Cebrâîl Aleyhisselam bana göründü ve; «Ramazan'a erişip de günahları affedilmeyen kimse rahmetten uzak olsun!» dedi. Ben de «Âmîn!» dedim…” (Hâkim, IV, 170/7256; Tirmizî, Deavât, 100/3545) Yine Hazret-i Peygamber: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
26. BAYRAMIN, BAŞKASINA BAYRAM OLSUN
   Gerçek bayram, geniş bir rahmet ve ğufrân iklîmi, sonsuz bir afva mazhar olan müslümanların derin bir îmân heyecanı içinde birbirleriyle kaynaştığı muhteşem hâtırâlarla dolu mübârek bir gün olmalıdır. Bayram, büyük-küçük, muzdarip-sıhhatli, zengin ve fakîrin müşterek bir sürûr günüdür. Onların hepsinin memnûn olması, bayramların gerçek mânâsının yaşanması ile mümkündür. Bu îtibarla bayram, yaradandan ötürü bütün mahlûkâta sevgi, şefkat, nezâket ve muâvenete vesîle olan bir gündür. Rabbimiz, dünyâ hayatını bizler için bir Ramazan-ı Şerîf eyleyip kıyâmet sabahını hakîkî bir bayram eylesin! 
27. FİTRE VER
   Ramazan Bayramı'na yetişen ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü bulundukları mâlî ibadete fitre denir.  Ramazan ayı içinde fitreleri vermek gerekir. Abdullah  İbn Ömer'den -radıyallahu anh- şöyle dediği nakledilmiştir: “Hz. Peygamber fıtır sadakasını (fitreyi) köle, erkek, kadın, küçük ve büyüklere farz kılmış ve insanlar (bayram) namazına çıkmadan önce verilmesini emretmiştir.” (Buhârî, Zekât, 76; Müslim, Zekât, 12 .)
28. İNFAKINI ARTIR
   İbni Abbâs -radıyallahu anh- şöyle dedi: Rasûllullah insanların en cömerdi idi. Onun en cömert olduğu anlar da Ramazan'da Cebrâil Aleyhisselam'ın, kendisi ile buluştuğu zamanlardı. Cebrâil Aleyhisselam, Ramazan'ın her gecesinde Hz. Peygamber ile buluşur, (karşılıklı) Kur'an okurlardı. Bundan dolayı Rasûlullah, Cebrâil Aleyhisselam ile buluştuğunda, esmek için engel tanımayan bereketli rüzgârdan daha cömert davranırdı.” (Buhârî, Bedü'l-vahy 5, 6, Savm 7, Menâkıb 23, Bed'ul-halk 6, Fezâilü'l-Kur'ân 7, Edeb 39)
29. ORUCUNU ZEDELEME
   Allah Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir gün; “–Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle (nefsânî arzularla) zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır.”buyurdu. Ashâb-ı kiram; “–(Oruçlu) onu ne ile zedeler?” diye sorunca Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “–Yalan ve gıybetle… (yani diliyle…)” cevabını verdiler. (Nesâî, Sıyâm, 43) Yine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurur: “Oruç tutan kimse; yalan, dolan ve bu gibi şeylere başvurmamalıdır. (Zira) insanları (sadece) yemek ve içmekten alıkoyacak bir oruca Cenâb-ı Hakk'ın ihtiyacı yoktur.” (Buhârî, Kitâbu's-Savm; Tirmizî, Bâbu's-Savm; Ebû Dâvûd, Savm, 236; İbn-i Mâce, 122)
30. İHLASINI ARTIR
   İbâdetlerin kemâlini artıran; kalp temizliği, niyet berraklığı ve samîmiyettir. Nefsânî menfaat düşüncelerinin karıştığı, Hak rızâsından gayrı gâyelerin ortak edildiği ibâdetlerden bir hayır umulamaz. Nitekim bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur: “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (terâvih ve teheccüd) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan, yalnız uykusuzluktur.” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri Bonusverensiteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri