Frank Herbert'ın efsanevi bilim-kurgu serisinden uyarlanan Dune (Çöl Gezegeni)'un heyecanla beklenen devam filmi Dune: Part Two, ülkemizde bugün gösterime girdi. İlk film gibi "Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2"nin de yönetmenliğinde Denis Villenuve yer alıyor. Uluslararası yıldız oyuncu kadrosuyla dikkat çeken "Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2" filminin başrolünde Timothée Chalamet, Paul Atreides rolüyle yine karşımıza çıkıyor. Zendaya (Chani), Rebecca Ferguson (Lady Jessica Atreides), Javier Bardem (Stilgar), Josh Brolin (Gurney Halleck), Stephen McKinley Henderson (Thufir Hawat), Charlotte Rampling (Anne Mohiam), Dave Bautista (Glossu Rabban Harkonnen) ve Stellan Skarsgard (Baron Vladimir Harkonnen) gibi yıldızlarla devam eden destana yeni oyuncular da katılıyor. Ailesini yok eden komploculara karşı başlattığı intikam savaşında Chani ve Fremen'lerle birleşen Paul Atreides'in efsanevi yolculuğu anlatan ikinci bölümde, Paul hayatının aşkıyla, bilinen evrenin kaderi arasında bir seçim yapma durumunda kalırken, yalnızca kendisinin öngörebileceği korkunç bir geleceği engellemeye çalışıyor.     İlk filmde Fremen kültürüne çok odaklanılmamıştı. Karakterlerimiz dışarıdan gelen gözlemcilerdi, biz de Fremenleri onların gördüğü kadarıyla görüyorduk. Bu film bize Fremen kültürünü de derinlemesine gösteriyor. Bu konuda Paul Atreides’in yaşadığına benzer bir deneyim yaşıyor seyirci. Biz de Fremenleri Paul’la birlikte tanıyoruz. Suya önem verdikleri ilk filmde gördüğümüz bir detaydı mesela. Ama bu önemin ne raddede olduğunu bu filmde daha detaylı biçimde görüyoruz. Filmin kitaptan daha iyi yaptığı bir şey de bu sahnelerde Fremenler arasındaki farkları göstermek. Bölüm İki, ilk filme göre çok daha etkileyici görsel anlarla dolu ve görüntü yönetmeni Graig Fraiser da kocaman bir alkışı hak ediyor. Harkonnen’lerin arena dövüşü, final çarpışması, hiçliğin ortasında süzülen devasa saldırı gemileri, yükselen güneşin önündeki Paul ve Feyd-Rautha düellosu gibi doyucu sahneyle dolu film. Bu anlara tabii ki Hans Zimmer’ın etkileyici ve biraz da gürültülü soundtrack’i eşlik ediyor. Muazzam görsel efektler, kendine hayran bırakan set tasarımları, ustalıkla hayata geçmiş kostümleri ve tabii ki parmak ısırtan oyunculuklarla büyük perdede deneyimlenmesi gereken gerçek bir sinema filmi.