Ülkemizde 3 Mayıs'ta gösterime giren Tarot filmi, Spenser Cohen ve Anna Halberg'in ilk uzun metraj projelerinde yönetmen koltuğunu paylaştığı bir Amerikan yapımı. Senaryo, yönetmen ikilisi tarafından Nicholas Adams'ın Horrorscope adlı romanından uyarlanarak kaleme alındı. Film, 28 Haziran 2024'te yayınlanması planlanmıştı, ardından 10 Mayıs 2024'e ertelendi. Daha sonra bir hafta ileri alınarak 3 Mayıs 2024'e ertelendi. Oyuncu kadrosunda; Harriet Slater, Adain Bradley, Avantika Vandanapu, Wolfgang Novogratz, Humberly González, Larsen Thompson, Jacob Batalon, Alana Boden ve Olwen Fouéré var. Filmin hikayesi oldukça basit. Yine başrolde düşüncesizce hareket eden gençler var. Üniversiteli gençler kiraladıkları villada eğlenirken içecekleri bitiyor. Evin mahzeninde içecek ararlarken bir tarot kutusu buluyorlar. İçlerinden bir gencin tarot falından anlaması nedeniyle ısrarlar üzerine eğlence olsun diye tarot kartlarıyla grupta bulunan gençlerin falına bakılıyor. Sonrasında olanlar oluyor. Tarot kartlarının içine yüzlerce yıl öncesinde uğradığı haksızlık nedeniyle hapsolup arafta kalmış ve intikam aşkıyla yanıp tutuşan bir falcının gazabına uğruyorlar.     Yazılan senaryonun bilinir şeffaflığı bazen hikayedeki gerilimi ortadan kaldırıp, filmin ciddi tonundan uzaklaştırıyor. Bu kasıtlı ya da tesadüfi yapılan sunum, filmi izleme deneyimine tuhaf bir çekicilik katmış. Oyuncuların canlandırdığı karakterler yönetmen tarafından iyi yönetilip, olay işleyişinde yönlendirme yapılamayan durumlarda, hikayenin genel bütünlüğünü bozabilecek bir anlatım aracı olan sinir bozucu yan karaktere başvuruluyor. Bu filmde de aynı yöntem kullanılmış. Bu yan karakter hikayede çok az yer alsa da kapsamlı bir geri dönüş bildirimiyle anlatılan hikayeyi ayakta tutuyor. Sonuç olarak Tarot filminde, merak uyandıran bir olay örgüsü yok. Zayıf senaryo, seyirciye ilham veren bir gerilim ve korku sunamadığı için bu filmi unutulanlar arasına göndermeye aday yapıyor.