Enes ZİYA
Köşe Yazarı
Enes ZİYA
 

Arı ve Karınca Kıssası

Bir arı, bir karıncanın binbir güçlükle taneyi yuvasına götürdüğünü görünce, ona şöyle seslendi:      “-Ey karınca, bu kendine yüklediğin nasıl bir meşakkat, seçtiğin nasıl bir yüktür? Gel de benim yediğim içtiğim yeri bir gör. En güzel ve en hoş yiyecekler benden artmadıkça padişahlara ulaşmaz. İstediğim yere konar, istediğimi seçer ve istediğimden yerim.”      Bu sözleri söylerken uçtu ve kasap dükkânında bir etin üzerine kondu. Kasap elindeki bıçağı o mağrur arının üzerine öyle bir vurdu ki onu iki parçaya böldü ve yere attı. Karınca gelip onu ayağından çekti ve şöyle dedi:      “Nice bir anlık şehvet vardır ki, sahibini uzun zaman üzüntüde bırakır.”       Arı ise: “Beni istemediğim yere götürme” dedi. Karınca da:       “Kim hırs ve şehveti sebebiyle dilediği, arzu ettiği yere konarsa, onu istemediği yere götürürler” diye karşılık verdi.   Hz. Süleyman (a.s.) İle Karınca Kıssası Kendisine Cenâb-ı Hak tarafından büyük tasarruf imkânları lûtfedilmiş olan Hazret-i Süleyman (a.s.), cinler, insanlar ve kuşlardan oluşan muhteşem ordusuyla bir mahalden geçiyordu. Orada bir karınca vâdisi vardı. Karıncaların reisi, Hazret-i Süleyman ve ordusunu görünce:       “–Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin! Hazret-i Süleyman’ın saltanatı, çok büyük bir saltanattır; çiğnenirsiniz! Yuvalarınıza çekilin!” dedi.      Cenâb-ı Hakkʼın lûtfuyla hayvanâtın lisânını da bilen Hazret-i Süleyman (a.s.) bu sözleri duydu ve şöyle dedi:      “–Hayır, benim saltanatım geçicidir! Bir kelime-i tevhîdin getireceği saâdet ve saltanat ise ebedîdir!..”      Nitekim bir hadîs-i şerîfte de:      “Bir kimse son nefeste (hâlis bir kalp ile) kelime-i tevhîd getirirse, Cennetʼe girer...” buyurmuştur. (Hâkim, Müstedrek, I, 503)         Bu nebevî müjdeye nâil olup ebedî saâdet ve saltanata erebilmek için, ömür boyu kelime-i tevhîdin muhtevâsı içinde yaşamaya gayret etmek şarttır. Yani kul, Allahʼtan gayrı zâhirî ve bâtınî bütün ilâhları reddedip gönlünü Allah inancıyla doldurur ve son ânına kadar bu minvâl üzere bir hayat yaşarsa, îmân ile can verip Cennetʼe nâil olması ümîd edilir. İstisnâlar hâriç, bu hakîkate zıt bir hayat yaşayan kimsenin son nefeste, “Lâ ilâhe illâllâh” diyebilmesi çok zordur.       Zira diğer bir hadîs-i şerîfte de “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz o şekilde haşrolunursunuz.” buyurulmuştur. (Münâvî, Feyzüʼl-Kadîr, V, 663)
Ekleme Tarihi: 20 Ocak 2021 - Çarşamba

Arı ve Karınca Kıssası

Bir arı, bir karıncanın binbir güçlükle taneyi yuvasına götürdüğünü görünce, ona şöyle seslendi:

     “-Ey karınca, bu kendine yüklediğin nasıl bir meşakkat, seçtiğin nasıl bir yüktür? Gel de benim yediğim içtiğim yeri bir gör. En güzel ve en hoş yiyecekler benden artmadıkça padişahlara ulaşmaz. İstediğim yere konar, istediğimi seçer ve istediğimden yerim.”

     Bu sözleri söylerken uçtu ve kasap dükkânında bir etin üzerine kondu. Kasap elindeki bıçağı o mağrur arının üzerine öyle bir vurdu ki onu iki parçaya böldü ve yere attı. Karınca gelip onu ayağından çekti ve şöyle dedi:

     “Nice bir anlık şehvet vardır ki, sahibini uzun zaman üzüntüde bırakır.”

      Arı ise: “Beni istemediğim yere götürme” dedi. Karınca da:

      “Kim hırs ve şehveti sebebiyle dilediği, arzu ettiği yere konarsa, onu istemediği yere götürürler” diye karşılık verdi.

 

Hz. Süleyman (a.s.) İle Karınca Kıssası

Kendisine Cenâb-ı Hak tarafından büyük tasarruf imkânları lûtfedilmiş olan Hazret-i Süleyman (a.s.), cinler, insanlar ve kuşlardan oluşan muhteşem ordusuyla bir mahalden geçiyordu. Orada bir karınca vâdisi vardı. Karıncaların reisi, Hazret-i Süleyman ve ordusunu görünce:

      “–Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin! Hazret-i Süleyman’ın saltanatı, çok büyük bir saltanattır; çiğnenirsiniz! Yuvalarınıza çekilin!” dedi.

     Cenâb-ı Hakkʼın lûtfuyla hayvanâtın lisânını da bilen Hazret-i Süleyman (a.s.) bu sözleri duydu ve şöyle dedi:

     “–Hayır, benim saltanatım geçicidir! Bir kelime-i tevhîdin getireceği saâdet ve saltanat ise ebedîdir!..”

     Nitekim bir hadîs-i şerîfte de:

     “Bir kimse son nefeste (hâlis bir kalp ile) kelime-i tevhîd getirirse, Cennetʼe girer...” buyurmuştur. (Hâkim, Müstedrek, I, 503)

        Bu nebevî müjdeye nâil olup ebedî saâdet ve saltanata erebilmek için, ömür boyu kelime-i tevhîdin muhtevâsı içinde yaşamaya gayret etmek şarttır. Yani kul, Allahʼtan gayrı zâhirî ve bâtınî bütün ilâhları reddedip gönlünü Allah inancıyla doldurur ve son ânına kadar bu minvâl üzere bir hayat yaşarsa, îmân ile can verip Cennetʼe nâil olması ümîd edilir. İstisnâlar hâriç, bu hakîkate zıt bir hayat yaşayan kimsenin son nefeste, “Lâ ilâhe illâllâh” diyebilmesi çok zordur.

      Zira diğer bir hadîs-i şerîfte de “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz o şekilde haşrolunursunuz.” buyurulmuştur. (Münâvî, Feyzüʼl-Kadîr, V, 663)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri Bonusverensiteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri