Enes ZİYA
Köşe Yazarı
Enes ZİYA
 

Ölüm ve sonrası

İnsanın ölümüyle âhiret hayatı başlar. Bu durumda âhiret, kabir (berzah) hayatı, kıyamet, ba‘s (yeniden dirilme), haşir ve mahşer, defterlerin dağıtılması, hesap, mîzan, sırat, şefaat, cennet ve cehennem gibi devreleri kapsamaktadır.  Ölümle başlayıp yeniden dirilmeye kadar devam edecek hayata kabir hayatı denilir. Kabir hayatı “berzah” diye de anılmıştır. Bir hadiste “Kabir, âhiret duraklarının ilkidir. Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha kolay geçer. Kurtulamazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır” (Tirmizî, “Zühd”, 5; İbn Mâce, “Zühd”, 32) buyurularak ölümle âhiret hayatının başladığı ifade edilmiştir.  Her insan ister ölerek toprağa gömülsün, ister boğularak denizde kalsın veya yanarak külü havaya karışsın, mutlaka kabir hayatını geçirecek ve kıyamet günü diriltilecektir. Genellikle insanlar ölünce kabre konulduğundan bu gibi durumlarda da kabir hayatı ifadesi kullanılmaktadır.  İnsan öldükten sonra kabre konulunca Münker ve Nekir adında iki melek kendisine gelerek “Rabb’in kimdir?”, “Peygamberin kimdir?” “Dinin nedir?” diye soracaklar, iman ve güzel amel sahipleri bu sorulara doğru cevaplar verecekler ve kendilerine cennet kapıları açılarak cennet gösterilecektir. Kâfir ve münafıklar ise bu sorulara doğru cevap veremeyecek, onlara da cehennem kapıları açılacak ve cehennem gösterilecektir. Kâfirler ve münafıklar kabirde acı ve sıkıntı içinde azap görürlerken müminler nimetler içerisinde mutlu ve sıkıntısız bir hayat süreceklerdir (bk. Tirmizî, “Cenâiz”, 70). Kabir azabı ve nimeti ile ilgili olarak Kur’an’da ve sahih hadislerde çeşitli bilgiler bulunmaktadır.  Cenab-ı Hak Peygamber (s.a.v)’e hitaben şöyle buyurdu: “Onlardan ölen birinin üzerine asla namaz kılma ve kabrinin başında da bulunma. Onlar Allah’ı ve Peygamberini inkar ettiler ve fasık kimseler olarak öldüler.”  Buhari ve Müslim`in Abdullah bin Ömer (r.a.)`den rivayet ettiklerine göre; Abdullah bin Übeyy ölünce oğlu Resulullah (a.s.)`a gelerek ondan, babasının kefenlenmesi için gömleğini vermesini istedi. Resulullah (a.s.) da gömleğini verdi. Sonra ona cenaze namazı kıldırmasını istedi. Resulullah (a.s.) namazını kıldırmak üzere kalktı. Hz. Ömer (r.a.) kalkıp Resulullah (a.s.)`ın elbisesinden tutarak: “Ey Resulullah (a.s.)! Allah seni münâfıklar için namaz kılmaktan nehyettiği halde sen onun için namaz kılacak mısın?” dedi. Resulullah (a.s.) da: “Allah beni muhayyer bıraktı ve: “Onlar için ister mağfiret dile ister dileme. Sen onlar için yetmiş kere mağfiret dilesen de Allah onları bağışlamayacaktır” diye buyurdu. Ben yetmişten fazla mağfiret dileyeceğim” diye buyurdu.  Hz. Ömer (r.a.): “O münâfıktır” dedi.  Resulullah (a.s.) yine de onun için cenaze namazı kıldırdı. Bunun üzerine Yüce Allah bu ayeti kerimesini indirdi. Resulullah (a.s.) da bundan sonra münâfıklar için cenaze namazı kıldırmayı bıraktı. Bu rivayet Hz. Ömer (r.a.), Enes bin Malik (r.a.), Cabir bin Abdullah (r.a.) ve daha başka sahabilerden de nakledilmiştir.   Resûl-i Ekrem bîr müslümanın cenazesi defnedildikten sonra kabri başında bir süre durur ve etrafındakilere şöyle derdi: “Kardeşiniz için Allah’tan mağfiret dileyiniz ve sorulanlara şaşırmadan cevap verebilmesi için dua ediniz; zira şu anda o sorguya çekilmektedir” (Ebû Dâvûd, “Cenâiz”, 69; krş.Tirmizî, “Cenâiz” 70).  
Ekleme Tarihi: 19 Aralık 2019 - Perşembe

Ölüm ve sonrası

İnsanın ölümüyle âhiret hayatı başlar. Bu durumda âhiret, kabir (berzah) hayatı, kıyamet, ba‘s (yeniden dirilme), haşir ve mahşer, defterlerin dağıtılması, hesap, mîzan, sırat, şefaat, cennet ve cehennem gibi devreleri kapsamaktadır. 

Ölümle başlayıp yeniden dirilmeye kadar devam edecek hayata kabir hayatı denilir. Kabir hayatı “berzah” diye de anılmıştır. Bir hadiste “Kabir, âhiret duraklarının ilkidir. Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha kolay geçer. Kurtulamazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır” (Tirmizî, “Zühd”, 5; İbn Mâce, “Zühd”, 32) buyurularak ölümle âhiret hayatının başladığı ifade edilmiştir. 

Her insan ister ölerek toprağa gömülsün, ister boğularak denizde kalsın veya yanarak külü havaya karışsın, mutlaka kabir hayatını geçirecek ve kıyamet günü diriltilecektir. Genellikle insanlar ölünce kabre konulduğundan bu gibi durumlarda da kabir hayatı ifadesi kullanılmaktadır. 

İnsan öldükten sonra kabre konulunca Münker ve Nekir adında iki melek kendisine gelerek “Rabb’in kimdir?”, “Peygamberin kimdir?” “Dinin nedir?” diye soracaklar, iman ve güzel amel sahipleri bu sorulara doğru cevaplar verecekler ve kendilerine cennet kapıları açılarak cennet gösterilecektir. Kâfir ve münafıklar ise bu sorulara doğru cevap veremeyecek, onlara da cehennem kapıları açılacak ve cehennem gösterilecektir. Kâfirler ve münafıklar kabirde acı ve sıkıntı içinde azap görürlerken müminler nimetler içerisinde mutlu ve sıkıntısız bir hayat süreceklerdir (bk. Tirmizî, “Cenâiz”, 70). Kabir azabı ve nimeti ile ilgili olarak Kur’an’da ve sahih hadislerde çeşitli bilgiler bulunmaktadır. 

Cenab-ı Hak Peygamber (s.a.v)’e hitaben şöyle buyurdu:

“Onlardan ölen birinin üzerine asla namaz kılma ve kabrinin başında da bulunma. Onlar Allah’ı ve Peygamberini inkar ettiler ve fasık kimseler olarak öldüler.” 

Buhari ve Müslim`in Abdullah bin Ömer (r.a.)`den rivayet ettiklerine göre; Abdullah bin Übeyy ölünce oğlu Resulullah (a.s.)`a gelerek ondan, babasının kefenlenmesi için gömleğini vermesini istedi. Resulullah (a.s.) da gömleğini verdi. Sonra ona cenaze namazı kıldırmasını istedi. Resulullah (a.s.) namazını kıldırmak üzere kalktı. Hz. Ömer (r.a.) kalkıp Resulullah (a.s.)`ın elbisesinden tutarak: “Ey Resulullah (a.s.)! Allah seni münâfıklar için namaz kılmaktan nehyettiği halde sen onun için namaz kılacak mısın?” dedi. Resulullah (a.s.) da: “Allah beni muhayyer bıraktı ve: “Onlar için ister mağfiret dile ister dileme. Sen onlar için yetmiş kere mağfiret dilesen de Allah onları bağışlamayacaktır” diye buyurdu. Ben yetmişten fazla mağfiret dileyeceğim” diye buyurdu. 

Hz. Ömer (r.a.): “O münâfıktır” dedi. 

Resulullah (a.s.) yine de onun için cenaze namazı kıldırdı. Bunun üzerine Yüce Allah bu ayeti kerimesini indirdi. Resulullah (a.s.) da bundan sonra münâfıklar için cenaze namazı kıldırmayı bıraktı. Bu rivayet Hz. Ömer (r.a.), Enes bin Malik (r.a.), Cabir bin Abdullah (r.a.) ve daha başka sahabilerden de nakledilmiştir. 

 Resûl-i Ekrem bîr müslümanın cenazesi defnedildikten sonra kabri başında bir süre durur ve etrafındakilere şöyle derdi: “Kardeşiniz için Allah’tan mağfiret dileyiniz ve sorulanlara şaşırmadan cevap verebilmesi için dua ediniz; zira şu anda o sorguya çekilmektedir” (Ebû Dâvûd, “Cenâiz”, 69; krş.Tirmizî, “Cenâiz” 70).  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karacabeyhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri Bonusverensiteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri